"Toplum felsefesi" (social philosophy) felsefenin en temel ve en köklü alanlarından biridir. İnsan ve toplum arasındaki ilişkiyi, toplumsal yapıların doğasını ve toplumsal yaşamı düzenleyen normları inceler. Sözlük tanımıyla, toplum ile toplumsal olayların doğasını, özünü, anlamını, kapsamını ve içeriğini araştıran felsefe alanıdır.
Toplum felsefesi, genellikle siyaset felsefesi, etik ve hukuk felsefesi gibi diğer alanlarla iç içe geçmiştir. Ayrıca toplumu konu alan diğer disiplinlerin kesişim kümesindeki alanda meta düşünceler üreterek onlara yön veren bir işlevi de vardır. Yine de alanın sınırları net değildir.
Nitekim, Jurate Morkuniene “Çağdaş toplumsal felsefenin kesin ve kısa bir tanımını yapmak kolay değildir. Bu, her şeyden önce, bunu deneyen kişinin değer yargılarının düzeyine ve felsefenin özünü ve görevlerini nasıl algıladığına bağlıdır. Farklı yazarların konuya, sorunların kapsamına ve modern toplumsal felsefenin hedeflerine dair kendi anlayışları vardır. Çağdaş sosyal felsefe, toplum ve kişi gibi en karmaşık ve hızla değişen nesnelerini genelleştirdiği için tek anlamlı olarak tanımlanmış bir alan değildir. Bu anlamda sosyal felsefe her zaman eksik, görece açık ve dolayısıyla geçici, teorik olarak "kusurlu", "sistematik olmayan" ve savunmasız bir teoridir. Bu, sosyal felsefenin tanımlanabildiği, kendine özgü bir araştırma nesnesi ve hedefleri ve yöntemleri olduğu için göreli olduğu anlamına gelmez.” diyerek durumu betimler.
İçinde bulunduğumuz yüzyılda durum çok daha karmaşık. İnsan artık zirvede konumlanmıyor. Aktörler ağ içinde anlam buluyor. Toplum, doğa karşısında eşit bir statü içinde yorumlanıyor. Kimlikler iktidar alanının içinde oluşuyor. Toplum ve birey arasındaki gerilim, infosfer’in muğlak ortamında yeni düşünsel alanlarda çözümleniyor.
Başlangıçta Toplum ve Siyaset Felsefesi’ni ayrı başlıklar altında planlamıştım. Ancak konuları ortak bir başlık altında paylaşmanın daha doğru olacağını düşündüm. Aşağıda bazı belirlemeler yer alıyor. Okuyucu kendi yorumuna göre bağlantıları oluşturacaktır.
Toplum ve Siyaset düşüncesi bağlamında 21.yy. ın neler getirdiğini giriş niteliğinde göstermeyi amaçlıyorum. Uyarılara açık olan aktarımların, alan dışındaki meraklılara yol göstermesini diliyorum.
B.Berksan
Not: Etkisi ve tanınırlılığı ile burada yer alması gerektiğini düşündüğünüz felsefeciler için not bırakabilirsiniz.
Toplum Felsefesi ve Siyaset Felsefesi...21.yüzyıl perspektifiyle bu iki alana giriş yapmadan önce, ikisinin sınırlarını nasıl çizelim. Alt kümelerini nasıl ayırabiliriz.
21. yüzyılda, teknoloji ve küreselleşmeyle birlikte bu iki
alanın sınırları giderek daha fazla bulanıklaşıyor.
Öncelikle, bu iki alanı en temel sorularıyla ayıralım:
- Siyaset
Felsefesi: Esas olarak iktidar, otorite ve meşruiyet
sorularıyla ilgilenir. Temel sorusu şudur: "Bir devlete neden
itaat etmeliyiz? Adil bir yönetim nasıl olmalıdır?" Siyaset
felsefesi, yönetişim biçimlerini (demokrasi, monarşi, vs.), insan
haklarının kaynağını ve adaletin toplumsal dağılımını inceler.
- Toplum
Felsefesi: Esas olarak toplumsal ilişkiler, normlar ve kurumlar
sorularıyla ilgilenir. Temel sorusu şudur: "İnsanları bir arada
tutan nedir? Toplumsal yaşam nasıl şekillenir?" Toplum felsefesi,
aile, kültür, normlar, toplumsal cinsiyet rolleri ve piyasanın ahlaki
boyutu gibi konuları inceler.
Sınırların Bulanıklaşması
Geleneksel olarak, bu iki alan birbirinden ayrılıyordu.
Siyaset felsefesi "devletin ve yasanın" alanını, toplum felsefesi ise
"sivil toplumun" alanını inceliyordu.
Ancak günümüzde, bu ayrım giderek anlamsızlaşıyor. Siyaset,
artık sadece yasalardan ibaret değil; kimlik, kültür ve toplumsal normlar
üzerinden de işliyor. Aynı şekilde, sosyal meseleler de (çevresel sorunlar,
ekonomik eşitsizlikler gibi) doğrudan politik kararların konusu haline geliyor.
Bu durum, daha önce konuştuğumuz biyo-iktidar kavramıyla birebir
örtüşüyor; çünkü bu, siyasetin biyolojik ve toplumsal yaşamın en mahrem
alanlarına nüfuz etmesidir.
Bu bulanıklığa rağmen, her iki alanın da kendine özgü alt kümeleri bulunmaktadır.
Siyaset Felsefesi Odak Noktaları
- Devlet
Teorisi: Devletin kökeni, amacı ve meşruiyeti.
- Adalet
Teorisi: Adaletin toplumsal olarak nasıl dağıtılacağı (John Rawls,
Robert Nozick gibi düşünürler).
- İnsan
Hakları ve Özgürlük: Temel hak ve özgürlüklerin felsefi temeli.
- Demokrasi
ve İktidar: Demokrasinin farklı biçimleri ve iktidarın doğası.
Toplum Felsefesi Odak Noktaları
- Toplumsal
Normlar ve Gelenekler: Ahlakın, geleneklerin ve değerlerin toplum
üzerindeki etkisi.
- Aile
ve Toplumsal Cinsiyet: Aile yapısının ve cinsiyet rollerinin felsefi
incelenmesi.
- Piyasa
ve Etik: Piyasanın toplumsal ilişkileri nasıl etkilediği ve ahlaki
sınırları (Michael Sandel'in eleştirileri gibi).
- Toplum
ve Kimlik: Topluluğun, kimlik oluşumundaki rolü (Alasdair MacIntyre
gibi düşünürler).