Isabelle Stengers

Isabelle Stengers, çağdaş felsefenin en özgün seslerinden biri olarak kabul edilen, Belçikalı bir bilim filozofu ve feminist teorisyendir. Felsefe, bilim ve politika arasındaki sınırları sorgulayan, karmaşık sistemler üzerine yaptığı çalışmalarla tanınır.

Düşüncesinin Temel Temaları

  1. Spekülatif Pragmatizm: Stengers'ın metodolojisinin merkezinde yer alır. Bilimi, tek bir mutlak gerçeği arayan bir disiplin olarak görmez. Aksine, bilimin farklı pratiklerden, deneyimlerden ve etkileşimlerden oluşan çoğulcu bir yapı olduğunu savunur. Bu yaklaşım, bilimsel bilginin sadece bir "gerçek" değil, aynı zamanda etik ve politik sonuçları olan bir eylem olduğunu vurgular.
  2. Kozmopolitika: Geliştirdiği bu kavram, "kozmos" (doğanın ve bilimsel gerçeklerin düzeni) ile "politika" (insanların ve ilişkilerin düzeni) arasında zorunlu bir diyalog kurma çabasıdır. Stengers'a göre, iklim krizi gibi sorunlar, sadece bilimsel verilere (kozmos) indirgenemez; aynı zamanda siyasi, kültürel ve etik tartışmaları (politika) da içermelidir.
  3. Uzmanlık ve Demokrasi: Bilimsel uzmanlığın mutlak otoritesini eleştirir. Bilimsel "uzmanlığın", yerel ve halka ait bilgi biçimlerini ezmesi yerine, onlarla diyalog kurması gerektiğini savunur. Demokrasinin, uzmanların söylemlerine karşı dikkatli ve sorgulayıcı bir tutum sergilemesi gerektiğini vurgular.

Önemli Yapıtları

  • Beyazbaş'la Düşünmek: Kavramların Özgür ve Yabani Bir Yaratımı (Thinking with Whitehead: A Free and Wild Creation of Concepts, 2011): Alfred North Whitehead'in süreç felsefesine dayanarak, karmaşıklık, kaos ve yaratıcılık üzerine kuramını ortaya koyar.
  • Başka Bir Bilim Mümkün: Yavaş Bilim için Bir Manifesto (Another Science is Possible: A Manifesto for Slow Science, 2018): Bilimin, aciliyet ve rekabet baskısından kurtularak daha etik ve demokratik bir pratik haline gelmesi gerektiğini savunur.

Bağlamı ve İlişkileri

  • Bruno Latour ile İlişkisi: Stengers'ın çalışmaları, Bruno Latour'un Bilim ve Teknoloji Çalışmaları (STS) alanındaki görüşleriyle paralellikler gösterir. Ancak, Latour'un sosyal inşaya olan vurgusuna karşın, Stengers bilimsel pratiklerin etik ve politik sonuçları üzerine daha fazla odaklanır.
  • Val Plumwood ile İlişkisi: Her ikisi de, Batı düşüncesinin doğayı ve insan dışı varlıkları nesneleştirmesini eleştirir. Plumwood, düalizmlere odaklanırken, Stengers bu düalizmleri yaratan bilimsel pratiklerin kendisine eleştiri getirir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder