2000-2025 yılları arasında Habermas, çalışmalarının odağını büyük ölçüde etik, din, biyoteknoloji ve uluslararası hukuk/Avrupa Birliği'nin geleceği gibi küresel ve çağdaş krizlere kaydırmıştır.
2000-2025 Dönemi Ana Temaları
Bu dönemde Habermas'ın düşüncesi, post-seküler toplum, biyoetik riskler ve hukuk/demokrasi olmak üzere üç ana başlıkta yoğunlaşmıştır:
1. Post-Seküler Toplum ve Din
Habermas, uzun süre dine karşı mesafeli durmasına rağmen, 2000'li yıllardan itibaren dinin modern toplumdaki rolünü yeniden değerlendirdi. Bu, onun düşüncesinde önemli bir dönüm noktasıdır.
Temel Görüş: Seküler toplumun, dinin kamusal alandan tamamen dışlanmasını talep etmesi yanlıştır. Dini gelenekler, seküler vatandaşların dilde ve kavramsal olarak yakalayamadığı önemli etik içgörüler barındırabilir.
"Post-Seküler" Kavramı: Seküler vatandaşların, dini inanç sahiplerinin kamusal tartışmalara "çevrilmiş" (seküler dile aktarılmış) argümanlarla katılma hakkını tanıması gerektiğini savunur. Bu, diyalog ve karşılıklı öğrenme çağrısıdır.
Kilit Eser: Glauben und Wissen (İnanç ve Bilgi) - Bu makale ve konuşmalar serisi, onun din ve akıl ilişkisine dair yeni yaklaşımını belirler.
2. Biyoetik ve İnsan Doğasının Geleceği
Biyoteknolojinin toplumsal tarihi tartışmasına da yakından değinen Habermas, özellikle genetik mühendisliğinin etik sonuçları konusunda çok sert bir tavır aldı.
Temel Kaygı: İnsan genetik müdahalesi, insan türünün etik özyeterliliğini (Selbstverständnis der Gattung) tehdit eder.
"İnsan Doğamızın Geleceği" Tezi: Genetik müdahaleler (özellikle genetik artırma veya "tasarım bebekler"), ebeveyn ve çocuk arasındaki etik simetriyi bozar. Genetik olarak "iyileştirilmiş" çocuk, bu müdahaleyi yapan ebeveynlerine karşı bir tür "tasarımcıya karşı eser" ilişkisi içinde hissedebilir. Bu, çocuğun otonomisine ve geleceğini özgürce tasarlama yeteneğine zarar verir.
Kilit Eser: Die Zukunft der menschlichen Natur: Auf dem Weg zu einer liberalen Eugenik? (İnsan Doğasının Geleceği: Liberal Bir Öjeniye Doğru mu?) (2001)
3. Avrupa Birliği ve Küresel Anayasal Hukuk
2000'lerin finansal ve siyasi krizleri bağlamında Habermas, iletişimsel eylem teorisini uluslararası alana taşıdı.
Odak Noktası: Avrupa Birliği'nin (AB) demokratikleşmesi, küresel yönetişim ve ulus-devlet sonrası bir anayasal düzenin gerekliliği.
Avrupa'nın Krizi: AB'nin, ekonomik işbirliğinden ziyade, ortak bir kamusal tartışma ve meşruiyet temelinde ilerlemesi gerektiğini savundu. Ortak bir Avrupa kamusal alanı olmadan AB'nin demokratik meşruiyetinin eksik kalacağını belirtti.
Kilit Eserler: Der gespaltene Westen (Bölünmüş Batı) (2004) ve özellikle Zur Verfassung Europas (Avrupa’nın Anayasası Üzerine) (2011). Bu eserlerde, küresel riskler çağında (terörizm, iklim krizi, finansal krizler) uluslararası işbirliğinin ve hukukun üstünlüğünün artırılması gerektiğini ileri sürdü.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder