21.yüzyılın başından itibaren etik düşünce, klasik normatif teorilerin (ödev, fayda, erdem) mirasını yeniden yorumlarken, aynı zamanda küresel krizlerin ve teknolojik dönüşümlerin dayattığı yeni sorularla yüzleşmektedir. Modernliğin ahlak anlayışına yönelik eleştiriler, iletişimsel akıl ve sözleşmecilik gibi rasyonel temellendirme girişimleri, erdem etiğinin topluluk ve gelenek bağlamında yeniden canlandırılması ve uygulamalı etik alanlarının (biyoetik, çevre etiği, teknoloji etiği, meslek etikleri) kurumsallaşması bu dönemin belirgin yönelimleridir.
Bu çerçevede etik, yalnızca bireysel davranışların değil, aynı zamanda küresel adalet, insan hakları, çevresel sürdürülebilirlik, dijital gözetim, toplumsal eşitsizlik ve biyoteknoloji gibi alanların da merkezinde yer almaktadır. Felsefi tartışmalar, bir yandan Nietzsche ve Foucault’nun soykütük eleştirilerinden beslenirken, diğer yandan Rawls, Habermas, MacIntyre, Singer, Scanlon ve Korsgaard gibi düşünürlerin farklı yönelimleriyle zenginleşmektedir.
Sonuçta 21. yüzyıl etiği, çoğulcu, disiplinler arası ve
kriz odaklı bir karakter kazanmıştır:
- Çoğulcu,
çünkü tek bir evrensel teori yerine farklı yaklaşımlar yan yana varlığını
sürdürmektedir.
- Disiplinler
arası, çünkü etik sorunlar hukuk, siyaset, ekonomi, tıp, mühendislik
ve dijital teknolojilerle iç içe gelişmektedir.
- Kriz
odaklı, çünkü çağımızın etik soruları, iklim değişikliği, göç,
eşitsizlik, yapay zekâ ve biyoteknoloji gibi küresel meydan okumalarla
doğrudan bağlantılıdır.
Aşağıda önce Etik (Ahlak felsefesi) bağlamında giriş
niteliğinde sayfalar yer almaktadır. Önerimiz konuya görece yabancı olan
okurların bu sayfalara göz atarak, esas temamız olan 21.yy. etik düşüncedeki yeni
eğilimlere geçiş yapmalarıdır.
Etik Not: Sayfalar, Gemini, Grok4, GPT5 dil modelleri ile yapılan sorulu cevaplı metinlerin ayıklanması ile oluşturulmuştur. Arşiv niteliğindeki sayfalarda kaynaklar belirtilmiştir.
🔎Etik
🔎Etik (Ahlak Felsefesi) Kavramlar Sözlüğü
🔎 Biyoetik
