F.Hayek

Friedrich A. Hayek (1900-1992)
 Viyana'da doğup orada hukuk ve siya­set bilimi dallarında doktora yapan Ha­yek, 1962'de ülkesine tekrar dönme­den önce uzun yıllar London School of Economics and Political Science ile Chicago Üniversitesi'nde ders vermişti. İktisat dalındaki Nobel Ödülü'nü ironik bir eşleşmeyle, Gunnar Myrdal'la paylaşmıştı ve buradaki ironinin teme­li, Myrdal'in ılımlı sosyal demokrat görüşlerine karşılık, Hayek'in ölçüsüz serbest piyasa liberalizmi doğrultu­sundaki görüşleriyle tanınmasıydı. Da­ha sonra, 1980'lerde popüler hale ge­len anti-Keynesçi monetarizmin önde gelen kuramcılarından birisi olarak ün kazanacağı göz önüne getirildiğinde, ilk kitabına Monetary Theory and the Trade Cycle (1933) başlığını vermiş olması ve bu metinde Keynes'in Trea­tise on Money'sini (1930) eleştirmekte kullandığı fikirlere yer vermesi dikkat çekicidir.

Hayek 1944'te, kendisini ilk defa da­ha geniş kesimlere tanıtan, özel olarak merkezi iktisadi planlamanın, uğruna o kadar çok mücadele edilen özgürlükle­ri tehdit ettiğini vurgulayarak, kendi  laissez-faire iktisadının siyasal so­nuçlarını ortaya koyduğu Serflik Yo­lu'nu (The Road to Serf dom) yayınla­mıştı. Savaştan sonra Batı Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri'nde şu ya da bu şekilde hakim olan karma eko­nomilerin gösterdiği başarı ve bununla ilintili olarak Keynesçi iktisadi kura­mın üstün gelmesi, Hayek'in en uğur­suz öngörülerinin pek çoğunu çürütür yöndeydi. Cesur bir adam olan Hayek, özünde pre-sosyolojik bir nitelik taşı­yan görüşlerini, 1960'da The Constitu­tion of Liberty'yi ve 1982'de üç ciltlik Law, Législation and Liberty'yi daha olumlu bir çerçevede derinleştirmeye devam etmişti.

 Hayek'e göre, Britanya Başbakanı Margaret Thatcher'ın bir keresinde oldukça kaba bir dille ifade ettiği gibi, "toplum diye bir şey yok­tur"; sadece birbirleriyle rekabet eden ve işbirliği yapan insanlar vardır. Dolayısıyla, bu görüşün aksini savunan kuramlar, genelde ideolojik, özelde kolektivizmin bulaştığı kuramlar ola­rak anlaşılmalıydı. Hayek, Serflik Fonu'nda, bu tür kuramların öngördüğü siyasal programlar ile toplumsal politi­kaların yoksullaşmanın ve totalitariz­min habercisi olduğundan korkulması gerektiğini iddia etmişti. Hayek bu te­melde ve bir parça kendini gülünç du­ruma düşürerek, 1980'de yayınlanmış ünlü bir kitapçıkta ülkenin tüm sıkıntılarının temel nedeninin, Britanya'da sendikaların hukuksal güvencelere sa­hip olmasına bağlı olduğunu ileri sürebilmişti.
A.B.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder