I.Lakatos

Lakatos, Imre (1922—1974) Gerek bilimle sözdebilim arasına sınırkoyma sorununu adamakıllı deşmesiyle, gerek “bilimsel araştırma programlarının yöntem bilgisi”ni sıkı bir eleştiri süzgecinden geçirmesiyle klasik bilim anlayışını derinden sarsan; matematik felsefesi ile bilim felsefesine önemli katkılarda bulunan Macar bilim felsefecisi.

Lakatos, bir öğretmen ile bir grup parlak öğrencisi arasında yürütülen hayali bir tartışmadan oluşan başlıca yapıtı Kanıtlamalar ve Çürütmeler: Matematiksel Baluşum Mantığı (Proofs and Refutations: The Logic of Mathematicsl Discovery, 1976) adlı çalışmasında, matematiğin bize sunulan standart gelişim çizgisi resminin ciddi biçimde kusurlu olduğunu ileri sürer. Bu resme göre ya savunulmak üzere önce bir varsayım oluşturulur ve bir süre sonra bunun kanıtı üretilir ya da matematikçiler üzerinde anlaşmaya varılmış ilksav temellerden yola koyularak kanıtı oluşturmaya çalışırlar.

Lakatos ise aslında kuramların kanıtlamadan önce oluşturulduklarını, kanıtlama sürecinin de başlangıç girişimlerinin kuramın kendisiyle birlikte eleştirildiği ve adım adım düzeltildiği bile isteye uzatılmış bir süreç olduğunu ileri sürer. Doğrulama süreci ise özgün kuramın ve başlangıçtaki kanıtlar döneminde eklemlenen gizli varsayımların karşıörneklerini aramayı içeren bir deneme-yanılma yöntemidir. Varsayım oluşturmanın deneme-yanılma evresini, zamanla daha dizgeli bir evre olan “kanıt çözümlemesi”ne yerini bırakacak olan yönlendirilmemiş kanıt ve/ya da karşıörnek arama evresi izler.

Lakatos matematiksel buluşun yalnızca büyük matematikçilerin zihinleri araştırılarak ele alınması gereken ruhsal bir olay olmadığının, dile getirilebilir “buldurucu” (heuristic) ilkeler tarafından yönetildiğinin gösterilebileceğini iddia eder. Lakatos, en azından matematik örneğinde, Popper ve mantıkçı olgucuların öne sürdükleri temellendirme  bağlamı ile buluş bağlamının bağdaşmaz oldukları görüşü ile felsefenin ya da bilim mantığının yalnızca temellendirme bağlamıyla ilişkili olduğu savının yanlış olduğunu, bu iki ”bağlam” geleneğinin dışında mantıksal olarak çözümlenebilir bir alanın, “matematiksel buldurucu”nun söz konusu olduğunu savunur. (…)

Felsefe Sözlüğü-Bilim ve Sanat Yayınları

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder