Yeni Materyalizm Nedir?
Bu akım, geleneksel materyalizmden (19. yüzyıldaki
gibi, maddeyi pasif, cansız ve mekanik bir şey olarak gören yaklaşımdan)
ayrılır. Yeni materyalistler için madde, pasif bir "hamur" değildir.
Aksine, kendi içinde dinamik, eyleyici ve dönüştürücü bir güce sahiptir.
Yeni Materyalizm, zihin-beden, insan-doğa gibi ikilikleri
reddederek, maddeyi aktif bir fail olarak görür. Bu, sadece insanlara
ait olduğu düşünülen "eyleyicilik" (agency) kavramını, insan
dışı varlıklara da genişletir.
Temel Düşünceleri
- Madde
     Canlıdır ve Üretkendir: Madde, sadece bilimsel yasalarla açıklanan
     pasif bir varlık değildir. Onun kendi kendini organize etme, yeni şekiller
     ve yeni ilişkiler kurma yeteneği vardır. Bir nehir yatağını değiştiren,
     bir virüsün bir bedeni ele geçiren ya da bir volkanın bir adayı oluşturan
     gücü, yeni materyalistlere göre maddenin kendi içsel eyleyiciliğidir.
- İlişkiler
     ve Ağlar: Varlıklar, sabit özelliklerinden çok, birbirleriyle
     kurdukları ilişkiler ağı üzerinden tanımlanır. Bir nesnenin anlamı, diğer
     nesnelerle ve süreçlerle olan bağlantısından gelir. Bu yüzden bir felsefe,
     bir teknoloji, hatta bir salgın bile bu karmaşık ağın bir parçası olarak
     görülür.
Önemli Temsilciler
- Manuel
     DeLanda: Onun felsefesi, maddeyi, karmaşık sistem teorileri ve jeoloji
     gibi bilim dalları üzerinden yorumlar. Evrenin, kendi kendine örgütlenen
     ve sürekli yeni yapılar üreten dinamik bir süreçler yığını olduğunu
     savunur.
- Karen
     Barad: "Eyleyici Realizm" (Agential Realism) adını
     verdiği felsefesiyle, madde ve anlamın birbirinden ayrılamaz olduğunu öne
     sürer. Barad'a göre, bir atom veya bir ışık huzmesi, sadece fiziksel bir
     şey değildir; aynı zamanda, bilimsel ölçüm araçlarıyla etkileşime girerek
     anlamı da inşa eden bir aktördür.
- Jane
     Bennett: "Canlı Madde" (Vibrant Matter) kavramını
     ortaya atan Bennett, gündelik nesnelerin (bir çöp yığını, elektrik
     telleri) bile kendi kendine hareket etme, etkileme ve hatta bir nevi
     "hayat" potansiyeli taşıdığını savunur.
Bu akım, özellikle çevre krizi, teknoloji ve salgın
hastalıklar gibi güncel meseleleri anlamamız için yeni bir çerçeve sunar.
Örneğin, bir virüsün sadece bir biyolojik organizma olmadığını, aynı zamanda
küresel ekonomiyi, siyaseti ve insan ilişkilerini baştan sona yeniden
düzenleyen bir "aktör" olduğunu söyleyebiliriz.
Cansız Maddenin Canlılığı
Felsefenin bu yeni dalları (Yeni Materyalizm ve Spekülatif
Realizm), maddesel dünyanın yalnızca pasif bir sahne olmadığını savunur.
Bu yaklaşım, cansız maddede bir tür "canlılık" veya "eyleyicilik"
(agency) olduğunu iddia eder.
- Jane
     Bennett'in "Canlı Madde" kavramında olduğu gibi, bir
     kayanın kendiliğinden bir nehir yatağını değiştirmesi, bir fırtınanın bir
     şehri yıkması ya da bir virüsün küresel bir salgına neden olması, doğanın
     sahip olduğu bu canlı, yaratıcı ve özerk gücün bir kanıtıdır. Bu, kayaya "ruh"
     atfetmek değil, onun kendi içsel enerjisini ve diğer nesnelerle olan
     etkileşimini takdir etmektir.
- Bu
     yaklaşım, bir dağ çığının sadece cansız kar ve kayaların düşmesinden
     ibaret olmadığını; aksine, kendi dinamikleri, gücü ve etkisi olan, adeta "kendi
     başına bir olay" olduğunu savunur.
Teknoloji ve "Yapay" Canlılık
Canlı-cansız ayrımının bulanıklaşması sadece doğal dünyayla
sınırlı değil, teknolojiyle de yakından ilgilidir.
- Algoritmaların
     Eyleyiciliği: Günümüzdeki algoritmalar ve yapay zekâ sistemleri,
     sadece basit araçlar olarak kabul edilemez. Kendi başlarına kararlar
     alabilir, sonuçlar üretebilir ve toplumsal süreçleri etkileyebilirler.
     Örneğin, bir finans algoritmasının piyasada çöküşe neden olması ya da bir
     sosyal medya algoritmasının toplumsal bir kutuplaşmayı derinleştirmesi, bu
     cansız sistemlerin bir tür eyleyiciliğe sahip olduğunu gösterir.
Bu yeni bakış açısı, doğaya ve teknolojiye karşı olan
sorumluluklarımızı yeniden düşünmeye davet eder. 
Temel Metinler
- Karen
     Barad – Meeting the Universe Halfway: Quantum Physics and the
     Entanglement of Matter and Meaning (2007)
- Jane
     Bennett – Vibrant Matter: A Political Ecology of Things (2010)
- Manuel
     DeLanda – A New Philosophy of Society: Assemblage Theory and Social
     Complexity (2006)
- Rosi
     Braidotti – The Posthuman (2013)
- Donna
     Haraway – “The Companion Species Manifesto” (2003) ve ilgili makaleler
Yeni Materyalizm ve Ekoloji Arasındaki Bağlantı
Yeni Materyalizm, sizin de hissettiğiniz gibi, aslında ekolojik bir felsefe olarak da okunabilir. Bu bağlantıyı sağlayan temel argümanlar şunlardır:
- İnsan-Doğa İkiliğini Yıkmak: Yeni Materyalizm'in en temel hedeflerinden biri, Batı felsefesinin köklerinden gelen "insan" ve "doğa" arasındaki katı ayrımı ortadan kaldırmaktır. Bu felsefe, insanı doğadan üstün ve ayrı bir varlık olarak gören, doğayı da pasif bir kaynak olarak gören düşünceyi reddeder. 
- Maddenin Canlılığı ve Ajanlığı: Jane Bennett'in "Canlı Madde" (Vibrant Matter) kavramı, bu yaklaşımın ekolojik boyutunu mükemmel bir şekilde özetler. Bir nehir, bir orman veya bir dağ gibi doğal varlıkların da kendi iç dinamikleri ve "ajanlıkları" olduğunu savunur. Bu, doğayı sadece bir nesne veya hammadde olarak gören indirgemeci bakış açısına karşı güçlü bir felsefi duruştur. 
- Ekolojik Krizin Felsefi Kökeni: Bu perspektife göre, ekolojik krizin kökeninde sadece ekonomik sömürü değil, aynı zamanda ontolojik bir hata yatmaktadır. Bu hata, yani doğayı ve maddeyi cansız, pasif ve değersiz olarak görme hatası, kapitalizmin onu sınırsızca sömürmesi için entelektüel zemin hazırlamıştır. 
Dolayısıyla, Yeni Materyalizm, maddenin kendisine "ses vererek" ve onun gücünü tanıyarak, insanları dünyayla daha alçakgönüllü ve saygılı bir ilişki kurmaya davet eder. Bu, felsefi bir bakışla ekolojik bir etiğin temelini atmaktır.
Vaka Analizi: Hiper-nesneler ve Eyleyicilik (Etkenlik) Ölçekleri
- yüzyılda maddenin etkenliği, yalnızca bireysel nesnelerin eyleme geçirici doğasıyla sınırlı kalmaz. Timothy Morton’ın hiper-nesne kavramı, bu etkenliği farklı ölçeklerde kavramamıza olanak tanır. 
1. Eyleyicilik (Etkenlik) Ölçeklerinin Tanımları
- Mikro Ölçek Yerel etkileşimlerin anlık ve küçük düzeyde görünür izi. Örneğin bir termometredeki metal genleşme hareketi. 
- Mezzo Ölçek Bireysel olguların birleşik fenomenlere dönüştüğü ara katman. Örneğin tek bir fırtına olayı veya bir şehirdeki sıcak hava dalgası. 
- Makro Ölçek Çok sayıda olayın arka planda biriktirdiği, mevsimler ve büyük hava sistemleri gibi daha geniş düzenekler. 
- Hiper Ölçek Zaman ve mekânı aşan, insan algısını parçalayarak “küresel iklim değişikliği” gibi uzun soluklu ve yaygın etkenlik. Morton’ın beş karakteristiğinden (yapışkanlık, fazsallık, vs.) beslenir. 
2. Hiper-nesneler ve Eyleyicilik Dinamikleri
Timothy Morton’a göre hiper-nesneler:
- Viskoz (yapışkan): Etkilerini kaçınılmaz kılar. 
- Fazlı (phasing): Varoluşları algı düzeyinde dalgalıdır. 
- Zamanlararası (temporal undulation): Farklı zaman katmanlarında eşzamanlı çalışır. 
- Nesnelerarası (interobjectivity): Diğer nesnelerle oluşturdukları karmaşık ağ. 
- Mekânsal Yayılım (nonlocality): Tek bir noktada bulunamaz, her yerde görünürler. 
Her bir özellik, hiper-nesnenin eyleyici ölçeğini büyütür: mikro-ölçekten makro ve üstüne doğru sınırsız genişler.
3. Örnek Vaka: Küresel İklim Değişikliği
| Ölçek | Eyleyici Örneği | Morton Karakteristiği | 
|---|---|---|
| Mikro | Denizdeki tek bir su molekülünün buharlaşması | Viskoz | 
| Mezzo | Tek bir kasırga veya sıcak hava dalgası | Fazlı | 
| Makro | Mevsimsel sıcaklık ortalamalarının yıllık döngüsü | Zamanlararası | 
| Hiper | 20. yüzyıldan beri küresel sıcaklık artışı | 
Eleştirel Yaklaşımlar
Yeni materyalizmin tarihsel materyalizmle ilişkisini ele alan eleştirel bir çerçeve, meta-fetih ve kapitalizmin ideolojik yapısını sorgular. Bu perspektif, yeni materyalizmi geç kapitalizmin egemen söylemi olarak nitelendirir.
Bu eleştiriyi detaylı bir şekilde açalım.
1. Tarihsel Materyalizm: İnsan ve Ekonomi
Öncelikle, eleştirinin temel aldığı tarihsel materyalizmi
hatırlayalım. Karl Marx'ın geliştirdiği bu teoriye göre, tarihin ve toplumun
itici gücü, ekonomik koşullar ve üretim ilişkileridir. Toplumun alt
yapısı (üretim araçları ve ilişkileri), üst yapıyı (siyaset, hukuk, sanat,
ideoloji) belirler. Bu yaklaşım, ideolojileri, egemen sınıfın çıkarlarını
meşrulaştıran ve toplumsal çelişkileri gizleyen araçlar olarak görür. İnsan
bu çerçevede, sınıf mücadelesinin ve tarihin temel öznesi konumundadır.
2. Yeni Materyalizm: Madde ve Ajanlık
Yeni Materyalizm ise (Manuel DeLanda, Jane Bennett gibi
düşünürlerle ilişkili), bu insan merkezli bakış açısını temelden sorgular.
Maddeyi pasif ve cansız bir varlık olarak görmekten vazgeçer. Bunun yerine, maddeyi
dinamik, canlı ve kendine özgü bir "ajanlığa" (eylem
kapasitesine) sahip olarak tanımlar. Bu perspektif için sadece insanlar değil,
bir kaya, bir algoritma, bir virüs veya bir veri de etken olabilir. Varlıklar
arasında hiyerarşi yoktur; her şey aynı düzlemde, birbirine bağlı ağlar ve
akışlar içinde var olur.
3. Eleştirinin Temeli: Yeni Materyalizm Bir "Geç
Kapitalizm Söylemi" midir?
İşte sizin de işaret ettiğiniz asıl eleştiri burada devreye
giriyor. Bu görüşe göre, Yeni Materyalizm, görünürde radikal bir felsefe gibi
dursa da, aslında geç kapitalizmin ideolojik yapısını yeniden üretiyor.
- İnsanın
     Merkezden Çıkarılması: Geç kapitalizm, finansal piyasalar, küresel
     tedarik zincirleri ve otonom algoritmalarla insan emeğini ve öznesini
     giderek önemsizleştirir. İnsanlar, artık üretim sürecinin aktif özneleri
     değil, veriye veya tüketiciye indirgenir. Yeni Materyalizm'in "insanı
     merkezden çıkarma" tezi, bu fiili durumu felsefi olarak meşrulaştırır
     ve onu bir "özgürleşme" olarak sunar.
- "Meta-Fetişizm"
     ve Ajanlığın Saptırılması: Bu eleştirel çerçeve, Yeni Materyalizmi meta-fetişizmle
     suçlar. Marksist teoride meta-fetişizmi, insan emeğinin ürünü olan bir
     metanın kendi başına bir güce sahipmiş gibi görünmesidir.
     "Meta-fetişizm" ise bu durumu bir adım öteye taşır: Yeni
     Materyalizm, algoritma, veri veya finansal akış gibi soyut varlıkların
     kendi başına birer "ajanlığa" sahip olduğunu iddia ederek, bu
     ajanlığın arkasındaki insan ve sermaye ilişkilerini gizler.
     Algoritmaları kimin programladığı, verinin kim tarafından toplandığı ve bu
     sistemlerin hangi sermaye sahiplerine hizmet ettiği göz ardı edilir.
- Altyapı-Üstyapı
     İlişkisinin Göz Ardı Edilmesi: Yeni Materyalizm, her şeyin "aynı
     düzlemde" olduğu bir "düz ontoloji" sunduğu için,
     toplumsal güç ilişkilerinin asıl belirleyicisi olan ekonomik altyapıyı
     (kapitalist üretim ilişkilerini) arka plana iter. Bu, ideolojinin (Yeni
     Materyalizm) ekonomik temele olan bağını koparır ve böylece kapitalizmin
     temel çelişkilerinin görünürlüğünü azaltır.
Özetle, bu eleştiriye göre Yeni Materyalizm, kapitalizmin
insanı dışlayan ve soyut güçleri kutsayan mantığına felsefi bir kılıf
sağlar. Bu, özünde felsefenin kendi içine dönerek, eleştirdiği sistemi farkında
olmadan yeniden ürettiği bir paradoksu işaret eder.
Mini sözlük
 Eyleyici Madde
Maddenin pasif bir zemin olmaktan çıkıp kendi başına etki üreten, insan dışı
aktörler ve kuvvetler içeren bir aktörler ağı olarak kavranmasıdır. Jane
Bennett’in “canlı materyalizm”iyle vurgulanan politik ve ahlaki yükümlülükleri
içerir.
  Malzeme-Söylem
Pratikleri Maddesel ve düzlemsel söylemsel unsurların birbirini karşılıklı
olarak üretip dönüştürdüğü süreçleri tanımlar. Karen Barad’ın “intra-aktivite”
kavramıyla beslenen bu yaklaşım, materyal ve ideanın ayrılmazlığını öne
çıkarır.
  İntra-aktivite
Birbirinden bağımsız değil, ilişki içinde birlikte oluşan varlıkları anlatır.
Mühendislikten kvantum fizik kuramlarına uzanan Baradcı perspektif, insan ve
insan olmayan ajansın ortak üretimini betimler.
  Dolanıklık
(Entanglement) Farklı düzlemlerdeki varlıkların sınırlarını yıkarak
birbirine karmaşık bağlarla kenetlendiği haldir. Hem ontolojik hem de etik bir
zemin sunar; nesneler arası sorumluluk ve ilişkiselliği vurgular.
  Öbekleşme
(Assemblage) Manuel DeLanda’dan gelen bu kavram, heterojen öğelerin bir
araya gelip yeni nitelikler ürettiği geçici ve açık sistemleri anlatır.
Toplumsal, biyolojik ve teknik bileşenlerin birlikte çalışmasına odaklanır.
  Hiper-nesne
(Hyperobject) Timothy Morton’ın iklim değişikliği, radyasyon gibi insan
algısını aşan büyüklükteki, çok zamansal ve çok mekansal nesne tanımıdır. Yeni
Materyalizm’in dünya-ölçekli ajans analizlerine kapı açar.
  Performative
(Pedetik) Yaklaşım Gamble–Hanan–Nail üçlemesinde öne çıkan, maddesel
süreçlerin hem deneysel hem de yorumlayıcı katmanlarda “eylem sahneleri”
yarattığını iddia eden trajektördür. Maddeyi ne salt bilimsel nesne ne de
sadece gösterge olarak indirgemez.
  Yatay Ontoloji
(Flat Ontology) İnsan-merkezci hiyerarşiyi reddeden, insan ve insan olmayan
varlıkları eşit düzlemde konumlandıran ontolojidir. Hem Yeni Materyalizm hem de
Nesne Yönelimli Ontoloji’den izler taşır.
  Korrelasyon
Eleştirisi (Critique of Correlationism) Quentin Meillassoux’nun “düşünce ve
varlık ikiliğini” sorgulayıp, dünyanın insan algısına bağımlı olmadığını ileri
sürdüğü eleştiri hattıdır. Yeni Materyalizm, bu perspektifle nesnenin kendinde
varoluşunu savunur.
  Canlı Materyalizm
(Vital Materialism) Jane Bennett’in maddeyi canlı, enerjik ve politika
yapıcı bir güç olarak gördüğü düşünce biçimidir. Toplumsal ve ekolojik
krizlerde, insan dışı ajansın önemini vurgulayarak demokratik ittifaklar
yaratmaya odaklanır.
Kaynakça
📌 1. Türkçeye Çevrilmiş
Temel Metinler
- Bennett,
     J. (2022). Canlı Madde: Şeylerin Politik Ekolojisi. Çev. Kağan
     Kahveci. İstanbul: Kolektif Kitap.
- Barad,
     K. (2023). Evrenle Yarı Yolda Buluşmak: Kuantum Fiziği ve Feminizm
     Arasında Onto-Epistemolojik Bir Diyalog. Çev. Kağan Kahveci. İstanbul:
     Kolektif Kitap.
- Braidotti,
     R. (2021). Posthüman. Çev. Ebru Kılıç. İstanbul: Metis Yayınları.
📌 2. Akademik Makaleler
ve Tezler
- Yalvaç,
     F. & Erçandarlı, Y. (2020). “Geç Kapitalizmin İdeolojik Söylemi Olarak
     Yeni Materyalizm: Metalaşmış ‘Şeylerin’ Egemenliği.” Mülkiye Dergisi,
     44(2), 261–285.
Sincar, Y. (2025). Yeni Ateizm: Materyalist Ontolojiden Politik Dünya Görüşüne. Yüksek Lisans Tezi, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi.
 
 
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder