Biyografi
Julian Savulescu (d. 1963), Avustralyalı bir ahlak
felsefecisi ve tıp etikçisidir. Oxford Üniversitesi Uehiro Pratik Etik
Merkezi'nin yöneticisidir. Bilim ve felsefeyi bir araya getiren çalışmalarıyla
tanınır ve özellikle genetik mühendisliği, nöro-etik ve üreme etiği gibi
konularda transhümanist bir duruş sergiler.
Ana Düşünceleri
Savulescu, Sandel'in aksine, insanlığın teknolojik yollarla
geliştirilmesinin ahlaki bir zorunluluk olduğunu savunur.
- "Ahlaki
Zorunluluk" Argümanı: Savulescu, eğer bir çocuğun hayatını daha
iyi hale getirebilecek güvenli ve etkili bir yöntem varsa, bunu yapmanın
ahlaki olarak zorunlu olduğunu iddia eder. Tıpkı bir ebeveynin çocuğuna
iyi bir eğitim veya beslenme sağlamakla yükümlü olduğu gibi, genetik
olarak da ona mümkün olan en iyi başlangıcı sağlamakla yükümlü olduğunu
söyler. Onun bu görüşü, genetik geliştirmeyi tedavi ile aynı ahlaki
kategoriye yerleştirir.
- Biyolojik
Piyango Eleştirisi: Savulescu, doğal olarak sahip olduğumuz genetik
mirasın şans eseri (bir "piyango" veya "lotarya"
sonucu) oluştuğunu vurgular. Hastalıklar, zihinsel veya fiziksel
eksiklikler gibi istenmeyen genetik sonuçları değiştirmek için müdahale
etmemek, ahlaki bir ilgisizlik olarak görülebilir. Ona göre, doğaya bağlı
kalmak, ahlaki açıdan erdemli bir davranış değildir.
🔹 Temel Kavram: Procreative Beneficence
Savulescu’ya göre, ebeveynler çocuk sahibi olurken yalnızca sağlıklı bir çocuk istemekle kalmaz, aynı zamanda “en iyi olası çocuğu” seçme sorumluluğuna da sahiptir.Bu, genetik testler ve üreme teknolojileri (ör. preimplantasyon genetik tanı, CRISPR gibi gen düzenleme yöntemleri) sayesinde mümkün hale gelebilir.“En iyi olası çocuk” derken kastettiği, yalnızca hastalıksız değil, aynı zamanda daha iyi yaşam şansına sahip (örneğin daha yüksek zekâ, daha güçlü bağışıklık, daha uzun ömür potansiyeli) bireylerdir.🔹 Savulescu’nun Argümanları
Etik Yükümlülük:
Eğer ebeveynlerin daha sağlıklı veya daha avantajlı bir embriyoyu seçme imkânı varsa, bunu yapmaları ahlaki bir yükümlülüktür.Aksi halde, daha kötü koşullara sahip bir çocuğun doğmasına bilinçli olarak sebep olmuş olurlar.Zararın Önlenmesi:
Genetik seçilim, doğacak çocuğun yaşam kalitesini artırır ve önlenebilir acıları engeller.Toplumsal Fayda:
Daha sağlıklı bireyler, toplumun sağlık sistemine daha az yük getirir ve genel refahı artırır.🔹 Eleştiriler
Öjenizm Riski: Bu yaklaşım, “istenmeyen” özelliklerin dışlanmasına ve yeni bir öjenik anlayışa yol açabilir.Eşitsizlik: Genetik seçilim teknolojilerine erişim, yalnızca zenginlere açık olursa toplumsal adaletsizlik derinleşir.İnsan Çeşitliliği: Engellilik veya farklılıkların “istenmeyen” olarak görülmesi, etik açıdan ayrımcılık yaratabilir.Özgürlük Sorunu: Çocuğun “tasarlanmış” olması, onun kendi yaşamını özgürce kurma hakkını gölgeleyebilir.✨ Özet
Savulescu’nun “genetik seçilim” kavramı, ebeveynlerin yalnızca çocuk sahibi olma hakkına değil, aynı zamanda çocuğun genetik açıdan en iyi koşullara sahip olmasını sağlama sorumluluğuna da sahip olduğunu savunur. Bu görüş, biyoetikte en çok tartışılan ve hem güçlü destek hem de sert eleştiri alan tezlerden biridir.
Rasyonel Mükemmeliyetçilik: Savulescu'nun felsefesi, aklın ve bilimin yardımıyla insanlığı mümkün olan en iyi hale getirme çabasını temel alır. O, teknolojinin, insanlığın potansiyelini en üst düzeye çıkarmak için kullanılması gerektiğini savunur.Savulescu'nun bu düşünceleri, Sandel'in "armağan hissi" argümanına doğrudan bir meydan okumadır. Savulescu için insanlık, "doğal" olanda kalmak zorunda değildir; aklı ve bilimi kullanarak kendini daha iyi bir versiyona dönüştürmelidir.
Başlıca Yapıtları
- Human
Enhancement (2009, Nick Bostrom ile editörlüğünü yaptı): İnsan
geliştirmenin etik ve felsefi yönlerini ele alan temel bir eserdir.
- "Procreative
Beneficence: Why We Should Select the Best Children" (2001): En
tartışmalı ve etkili makalelerinden biridir. Ebeveynlerin çocuklarının
genetik özelliklerini seçmek için ahlaki bir yükümlülükleri olduğunu
savunur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder