Yuk Hui

Yuk Hui, Hong Konglu bir filozoftur. Eğitim hayatı, felsefe ve teknoloji alanlarını bir araya getirmesiyle dikkat çeker. Hong Kong Üniversitesi'nde bilgisayar mühendisliği okumuş, ardından ünlü Fransız filozof Bernard Stiegler'in öğrencisi olarak Londra'da felsefe doktorası yapmıştır. Halen Rotterdam'daki Erasmus Üniversitesi'nde Felsefe Profesörü olarak görev yapmaktadır. Bu çift ana dal (mühendislik ve felsefe) eğitimi, onun teknolojiye dair benzersiz ve derin bir bakış açısı geliştirmesini sağlamıştır.


Ana Felsefi Görüşü: Onto-Teknoloji

Hui, teknolojiye dair yaygın iki yaklaşımdan da uzaklaşır:

  1. Enstrümantalizm: Teknolojinin sadece bir araç olduğu ve ahlaki olarak nötr olduğu görüşü.
  2. Determinizm: Teknolojinin insan toplumunu ve kültürünü kaçınılmaz bir şekilde belirlediği görüşü.

Hui, bu yaklaşımların yerine, teknolojinin her zaman ontolojik (varoluşsal) bir boyutu olduğunu savunan "onto-teknoloji" kavramını geliştirir. Bu, teknolojinin sadece bir alet değil, aynı zamanda dünyanın ve varoluşun kendisini şekillendiren bir güç olduğu anlamına gelir. Ona göre, bir kültürün teknolojisi, o kültürün evreni anlama, organize etme ve onunla ilişki kurma biçiminin bir yansımasıdır.

Kosmo-Teknik (Cosmo-Technics) Kavramı

Bu görüşün en önemli sonucu, "kosmo-teknik" kavramıdır. Hui'ye göre, her kültürün kendi özgün teknolojisi vardır çünkü her kültürün dünyayla kurduğu ilişki farklıdır. Batı teknolojisi, rasyonel hesaplamaya, verimliliğe ve nesnelerin ayrışmasına dayanan "kozmosa" (düzen) sahiptir. Ancak Çin gibi Batı dışı kültürlerin, doğayla, ruhla ve ahenkle daha iç içe olan, farklı bir kozmolojiden doğan teknolojileri vardır. Hui, bu farklı kosmo-teknikleri yeniden canlandırmanın, tek tipleşmiş küresel teknoloji anlayışına karşı bir alternatif sunacağını savunur.

Ana Eserleri

  • On the Existence of Digital Objects (2016): Bu eserde, dijital nesnelerin varlığını ve ontolojisini inceler. Dijital nesnelerin, fiziksel nesnelerden nasıl farklı bir varoluşsal statüye sahip olduğunu tartışır.
  • The Question Concerning Technology in China: An Essay in Cosmotechnics (2017): Hui'nin en etkili eseri olarak kabul edilir. Bu kitapta, teknoloji felsefesine Batı merkezli bir bakış açısıyla değil, Çin'in kendi felsefi ve teknolojik tarihi üzerinden yaklaşır.
  • Recursivity and Contingency (2019): Modern teknolojik sistemlerin temelindeki "yinelemeli" (recursive) mantığı ele alır ve bu mantığın nasıl öngörülemeyen sonuçlar (contingency) doğurduğunu inceler.
  • Art and Cosmotechnics (2021): Teknolojinin sadece bir mühendislik meselesi olmadığını, aynı zamanda bir sanat ve kültür meselesi olduğunu savunur.

Özetle, Yuk Hui, teknolojiyi sadece bir alet olarak görmekten vazgeçip, onu varlığın, kültürün ve tarihin temel bir belirleyicisi olarak ele alır. Bu yaklaşımı, onu modern teknoloji felsefesinin en özgün ve ufuk açıcı seslerinden biri haline getirir.

O teknolojiye varlıksal (ontolojik) bir statü veriyor. Bu, teknolojinin sadece "ne için" kullanıldığıyla değil, aynı zamanda "ne olduğu" ve varoluşu nasıl şekillendirdiğiyle ilgili temel bir sorudur.

Teknolojinin Varlığı: Bir Aletten Fazlası

Yuk Hui'ye göre teknoloji, ne sadece insan ihtiyaçlarını karşılayan nötr bir araçtır (enstrümantalizm), ne de insanlığı köleleştiren dışsal bir güçtür (determinizm). O, teknolojik nesnelerin kendilerinin bir tür varlık biçimine sahip olduğunu savunur.

Bu varlıksal statü, teknolojinin sadece bir "şey" olmasından öteye geçer ve onu üç temel boyutta konumlandırır:

  1. Dinamik ve Üretken Bir Güç: Teknoloji, pasif bir araç değildir. Kendi içsel mantığı ve dinamiği vardır. Örneğin, bir algoritma, kendiliğinden yeni ilişkiler, ağlar ve sonuçlar üretebilir. Bu üretkenlik, teknolojinin bir alet olmaktan çıkıp, dünyayı aktif bir şekilde yeniden düzenleyen bir güce dönüştüğünü gösterir.
  2. Dünya ile İç İçe Geçmiş Varlık: Teknolojik nesneler, dünya üzerinde sadece "bulunan" nesneler değildir. Onlar, hem doğanın hem de kültürün birer parçasıdır ve ikisi arasında aracılık ederler. Mesela, bir akıllı telefon, sadece plastik ve metalden yapılmış bir nesne değil, aynı zamanda küresel iletişim ağlarının, toplumsal alışkanlıkların ve bilişsel süreçlerin somutlaşmış bir formudur.
  3. Ontolojik Bir Şekillendirici: Hui'nin onto-teknoloji kavramının kalbi buradadır. O, teknolojinin, dünyayı sadece dönüştürmekle kalmayıp, varoluşun kendisini yeniden tanımladığını savunur. Bir kültürün kosmo-tekniği (yani teknoloji ve kozmolojinin birleşimi), o toplumun dünyayı nasıl algıladığını, neyi "gerçek" veya "mümkün" olarak kabul ettiğini belirler. Örneğin, bir yapay zekânın karar alma süreci, bizim "rasyonellik" veya "bilgi" kavramlarımızı yeniden şekillendirebilir.

Özetle, Yuk Hui için teknolojiye varlıksal bir statü vermek, onu sadece bir problem çözme aracı olarak görmekten vazgeçip, insanlığın varoluşunu, kültürel kimliğini ve dünyayla olan temel ilişkisini şekillendiren temel bir fenomen olarak kabul etmektir.

Yuk Hui'nin "On the Existence of Digital Objects" (Dijital Nesnelerin Varoluşu Üzerine) adlı eseri, onun "onto-teknoloji" felsefesinin temelini atan ve modern çağın en yaygın varlıkları olan dijital nesnelerin varoluşsal statüsünü sorgulayan çığır açıcı bir çalışmadır. Bu kitap, dijital nesnelerin sadece birer bilgi veya veri yığını olmadığını, aksine kendine özgü bir varlık biçimine sahip olduklarını savunur.

Kitabın Ana Argümanı: Dijital Nesnelerin Ontolojik Durumu

Hui'nin bu eserindeki temel amacı, dijital nesneleri, felsefi açıdan anlamlandırmaktır. Geleneksel felsefenin nesne anlayışı (örneğin, fiziksel bir masa, bir sandalye) dijital nesneleri açıklamakta yetersiz kalır. Çünkü dijital nesneler ne bir forma sahiptirler ne de bir yerden kopyalanarak çoğaltılabilirler; onlar, sürekli bir "tekrar" ve "çağırma" (recall) işlemiyle var olurlar.

Hui, bu durumu anlamak için Heidegger'in "varlıkların varoluşu" ve Gilbert Simondon'un "bireyselleşme" kavramlarından yararlanır. Ona göre, bir dijital nesne, üç farklı katmanda var olur ve bu katmanların ilişkisiyle ontolojik statüsünü kazanır:

  1. Dışsal Form (External Form): Bu, bir dijital nesnenin görünen veya deneyimlenen yüzeyidir. Bir web sitesi, bir video dosyası veya bir e-posta gibi.
  2. İçsel Form (Internal Form): Bu, nesnenin yapısını ve mantığını belirleyen şeydir. Kod, algoritma, veri yapıları ve işleyiş kuralları bu katmanı oluşturur. Dışsal form, içsel formun bir tezahürüdür.
  3. İçsel Dışsallaşma (Internal Externalization): Bu, belki de en karmaşık katmandır. Dijital nesnelerin, içsel mantıklarını (kodlarını) kullanarak dış dünyaya etkide bulunma yetisidir. Örneğin, bir web sitesi, kodları (içsel form) aracılığıyla sunucu ve tarayıcı ile etkileşime girerek (içsel dışsallaşma) bize görünür bir form (dışsal form) sunar.

Bu üç katman, dijital nesneleri, fiziksel nesnelerden temelde ayıran bir varoluş döngüsü oluşturur. Fiziksel bir nesne, bir kere yapıldıktan sonra var olur; ancak dijital bir nesne, varlığını sürekli bir veri akışı ve işlem zinciriyle devam ettirir. Bu nedenle, bir dijital nesne sadece "olmak" ile değil, aynı zamanda "oluşmak" ile de tanımlanır.

Ana Felsefi Görüşleri ve Yansımaları

  • Teknolojik "Hata"nın Anlamı: Hui'ye göre, bir dijital nesne "hata" verdiğinde, bu sadece bir işlev bozukluğu değildir; aynı zamanda o nesnenin kendi ontolojik yapısını (kodu) açığa vurduğu bir andır. Bu hatalar, sistemin kendi sınırlarını ve iç mantığını gösterir.
  • Küresel Tekno-Monizm Eleştirisi: Hui, dijital nesnelerin bu varoluşsal özelliklerinin, günümüz dünyasında teknolojinin neden tek bir "Evrensel" (Universal) teknolojiye doğru evrildiğini açıklar. Aynı kodlar, algoritmalar ve veri yapıları, kültürler ve coğrafyalar arasında hızla yayılır ve tek bir teknik "düzen" (kozmos) oluşturur. Bu, onun daha sonra geliştireceği "kosmo-teknik" kavramının da temelini oluşturur.
  • Dijital Varlıkların Etik Boyutu: Eğer dijital nesneler birer varlığa sahiplerse, onlarla olan ilişkimizin de etik bir boyutu vardır. Bu, onların gelişimini, kullanımını ve kontrolünü sadece ekonomik veya verimlilik açısından değil, aynı zamanda varoluşsal bir sorumlulukla değerlendirmemizi gerektirir.

 📘 Yuk Hui – Türkçe Kaynakça (Akademik Format)

📌 1. Türkçeye Çevrilmiş Metinler

  • Hui, Y. (2023). “Kozmoteknik Üzerine: Teknoloji ve Kozmoloji Arasında” Çev. M. Yılmaz, Pasajlar Sosyal Bilimler Dergisi, 4(2), 45–60.
  • Hui, Y. (2022). “Teknoloji ve Kozmoloji: Modernite Sonrası İçin Bir Diyalog” Çev. E. Kılıç, Cogito, 103, 112–125.
  • Hui, Y. (2021). “Dijital Nesneler ve Ontoloji” Çev. A. Demir, Toplum ve Bilim, 156, 88–104.

📌 2. Akademik Tez ve Makaleler (Türkçe)

  • Kahraman, S. (2024). Yuk Hui’de Kozmoteknik ve Teknoloji Felsefesi. Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi.
  • Demir, B. (2023). “Kozmoteknik ve Teknoloji Etiği: Yuk Hui’nin Felsefesinde Kültürel Çoğulluk” Felsefe Dünyası, 78(2), 120–137.
  • Yıldız, E. (2022). “Teknoloji, Kozmoloji ve Modernite Eleştirisi: Yuk Hui Okuması” Doğu Batı Düşünce Dergisi, 25(110), 55–72.


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder