Jane Bennett

Jane Bennett, hem siyaset teorisi hem de ekofelsefe alanındaki çalışmalarıyla, Yeni Materyalizm akımının en önemli isimlerinden biridir. Düşüncesi, geleneksel insan merkezli felsefeye meydan okuyarak, doğaya ve insan dışı varlıklara yeni bir gözle bakmamızı sağlar.


Biyografi: Siyaset Biliminden Canlı Maddeye

Jane Bennett, Johns Hopkins Üniversitesi'nde Beşeri Bilimler Profesörü olarak görev yapmaktadır. Eğitimini siyaset bilimi ve çevre çalışmaları alanında alan Bennett, kariyeri boyunca siyasi söylem, Amerikan romantizmi ve çağdaş toplumsal düşünce gibi konularda uzmanlaşmıştır. Kendisi, aynı zamanda "Political Theory" gibi alanında önde gelen akademik dergilerde de editörlük yapmıştır.

Onun felsefesi, teorik bir altyapıdan çok, doğaya ve maddi dünyaya duyulan derin bir merakın sonucunda şekillenmiştir. Bu nedenle, çalışmaları hem felsefi hem de çevreci bir hassasiyet taşır.


Düşüncesi: Şeylerin Politik Ekolojisi

Bennett'in düşüncesinin merkezinde, en önemli eseri olan Canlı Madde: Şeylerin Politik Ekolojisi (Vibrant Matter: A Political Ecology of Things) kitabıyla ortaya koyduğu "canlı madde" kavramı yer alır.

1. "Canlı Madde" (Vibrant Matter): Bennett, maddenin, bizim algıladığımız gibi pasif ve cansız bir şey olmadığını savunur. Ona göre, atomlardan, moleküllerden, topraktan ve metallerden oluşan tüm madde, kendine ait bir enerjiye ve eyleyiciliğe (agency) sahiptir. Bir demir parçasının paslanması, bir elektrik akımının yolu bulması veya bir toprağın bir bitkiyi beslemesi, maddenin kendi içinde barındırdığı bu "yaşamın" kanıtlarıdır. Bennett bu duruma "şeylerin kudreti" adını verir.

2. İnsanmerkezciliğe Eleştiri: Bennett, Batı felsefesinin uzun zamandır doğayı ve şeyleri birer kaynak veya insan iradesinin pasif nesnesi olarak gördüğünü eleştirir. Ona göre bu düşünce, insanın doğa üzerinde mutlak bir egemenlik kurma arzusunu beslemiş ve bugünkü ekolojik krizin zeminini hazırlamıştır. "Canlı madde" düşüncesi, bu insanmerkezli bakış açısını yıkmayı hedefler.

3. Eyleyicilik ve Birbirine Bağlılık: Bennett, eyleyiciliğin (bir şeyin bir sonuç üretme gücü) sadece insanlara ait bir özellik olmadığını savunur. Ona göre, bir nehrin taşması, bir virüsün yayılması veya bir metalin paslanması da birer eyleyiciliktir. Bizler de, insan ve insan dışı unsurların birbirine karıştığı karmaşık bir ağın parçasıyız. Bir metal parçasının bir binaya dönüşmesiyle, bizim toplumsal yaşantımız da kaçınılmaz olarak değişir.

Bennett, bu düşünceleri geliştirirken Baruch Spinoza'nın "eyleme gücü" (conatus), Gilles Deleuze'ün "oluş" felsefesi ve Henry David Thoreau'nun doğa yazıları gibi farklı kaynaklardan ilham almıştır.


Atık Yığını: Canlı Bir Öbekleşme

Bennett'a göre bir atık yığını, sadece çöpün toplanması değildir; o, kendi başına bir eyleyiciye (agency) sahip, dinamik bir öbekleşmedir.

  • Maddesel Eyleyicilik: Bir plastik poşet rüzgârda sürüklenir, paslı bir metal kutu kimyasallarını sızdırır, organik maddeler kendiliğinden ayrışarak ısı ve gaz üretir. Bu nesneler, insan müdahalesi olmadan kendi başlarına eylemde bulunur ve dönüşürler. Onlar, pasif nesneler değil, kendi iç enerjilerine sahip canlı maddelerdir.
  • Biyolojik Eyleyicilik: Atık yığını, bir mikroorganizma, bakteri, böcek ve kemirgen ekosistemine dönüşür. Bu canlılar, atığı sindirir, parçalar ve yeniden şekillendirir. Dolayısıyla yığın, cansız bir nesne değil, hayat dolu, biyolojik bir süreçtir.
  • "Göç"ün Anlamı: Sizin de belirttiğiniz gibi, atık yığını durağan değildir. Plastikler okyanus akıntılarıyla binlerce kilometre yol kat edebilir, havaya karışan zehirli gazlar atmosferde sürüklenir veya sızıntılar yer altı sularına karışır. Bu durum, atığın, bulunduğu bölgesel alandan çıkarak (DeLanda'nın kavramıyla deterritorialization) uzak coğrafyaları etkilediğini gösterir. Bu, onun sadece bir "şey" olmadığını, aynı zamanda küresel ekosistemi yeniden şekillendiren bir güç olduğunu kanıtlar.

Bennett'ın felsefesi, atık yığınını sadece "kirletici" bir faktör olarak değil, aynı zamanda canlı ve dönüştürücü bir aktör olarak görmemizi sağlar.


Atıkların Etik İhracatı

Gelişmiş ülkelerin atıklarını başka coğrafyalara göndermesi, sadece ekonomik bir işlem veya kirlilik riskinin aktarılması değildir. Bu eylem, atığın kendi eyleyiciliğinin (kirlilik potansiyeli, çözünme süreci vb.) yönetilemediği bir yerde serbest bırakılmasıdır.

Bu eylem, ahlaki açıdan şununla yargılanmalıdır:

  • Sadece İnsan Değil, Şeylere de Verilen Zarar: Gemi sökümünden kaynaklanan zehirli atıklar, sadece o bölgedeki insanlara değil, aynı zamanda toprağın, suyun ve okyanus ekosisteminin de "canlılığına" ve bütünlüğüne zarar verir. Bu, maddenin kendi varoluşsal kudretine karşı işlenmiş bir suçtur.
  • Maddenin Özgürlüğünün Kısıtlanması: Atıkların bir yerden bir yere gönderilmesi, onların bulundukları ekolojik ve toplumsal bağlamdan zorla koparılmasıdır. Bu, atığın kendi varoluşsal sürecini, ait olmadığı bir ekosistemde zorla devam ettirmesidir.

Bu bakış açısı, atıkların sadece birer nesne olmadığını, aksine kendi eylemlilikleri olan varlıklar olduğunu kabul eden yeni bir ekolojik etik çağrısıdır. Bu etik, sorumluluğumuzu insan türünün ötesine, tüm canlı ve cansız maddeye yaymayı gerektirir.

 

Jane Bennett'ın "Canlı Madde: Şeylerin Politik Ekolojisi" adlı eseri, Yeni Materyalizm'in en temel metinlerinden biridir ve tartıştığımız ekolojik konularla doğrudan bağlantılıdır.

Ana Teması: Maddenin Canlılığı ve Politik Ekoloji

Kitabın ana teması, maddeye ve nesnelere yönelik köklü bir felsefi dönüşüm çağrısı yapmaktır. Geleneksel olarak pasif ve cansız kabul edilen maddenin, aslında "canlı" (vibrant), dinamik ve kendi "eyleyiciliğine" sahip olduğunu savunur. Bennett, bu canlılığı ciddiye alarak, yalnızca insanları değil, aynı zamanda nesneleri de içine alan yeni bir "şeylerin politik ekolojisi" inşa etmeye çalışır.

Kitap, bu ana temayı, farklı türdeki "eyleyenlerin" politik ve etik önemini tartışan bölümlerle derinleştirir:

  • Giriş: Şeylerin Gücü (The Force of Things): Kitap, nesnelerin ve maddelerin beklenmedik olaylara ve sonuçlara nasıl neden olabildiğini gösteren örneklerle açılır. Bu, okuyucuyu, insan dışı varlıkların gücünü düşünmeye davet eder.
  • Bölüm 1 & 2 & 3: Şey-içinde-Şeylerin Politik Ekolojisi (The Political Ecology of the Thing-in-Itself): Bu bölümler, Kant ve Spinoza gibi filozoflarla diyalog kurarak, felsefe tarihinde maddenin nasıl pasif bir "nesne" hâline getirildiğini eleştirir. Bennett, bu geleneksel düşünceyi yıkarak, maddelerin kendi varoluşsal özelliklerini vurgular.
  • Bölüm 4: Şey-Bedenlerin Politik Ekolojisi (A Political Ecology of the Thing-Body): Bu kısım, en önemli bölümlerden biridir. İnsan bedenini de bir "şey" olarak ele alır. Vücudumuzdaki bakterilerin, virüslerin ve moleküllerin kendi eyleyiciliğine sahip olduğunu savunarak, otonom ve birleşik insan bedeni fikrine meydan okur.
  • Bölüm 5: Şey-Tuzakların Politik Ekolojisi (A Political Ecology of Things-Lures): Bu bölüm, nesnelerin insanları nasıl "cezbedebildiğini" ve eylemlerini nasıl etkilediğini inceler. Bir yemek, bir enkaz yığını veya bir cihaz gibi nesnelerin, kendiliğinden sahip oldukları bir "cazibe" ve "güç"le insan davranışını etkileme yeteneğini tartışır.
  • Bölüm 6: Şey-Eserlerin Politik Ekolojisi (A Political Ecology of Things-Artifacts): Bu kısım, insan eliyle yapılmış nesnelere odaklanır ve onların da kendi eyleyiciliğine sahip olduğunu savunur. Bir makinenin, bir teknolojik aletin veya bir altyapı sisteminin insan yaşamını nasıl şekillendirdiğini gösterir.
  • Sonuç: Şey-Geleceklerin Politik Ekolojisi (A Political Ecology of Things-Futures): Sonuç bölümü, kitabın argümanını özetler ve "canlı madde"ye saygı duyan yeni bir etik ve politikanın temellerini atar. İnsanların doğayı ve nesneleri sömürmekten vazgeçerek daha alçakgönüllü bir varoluşa geçmeleri gerektiğini savunur.

 

 

Kaynakça

📌 1. Türkçeye Çevrilmiş Kitaplar

  • Bennett, J. (2024). Canlı Madde: Şeylerin Politik Ekolojisi Çev. Başak Ağın, Akademim Yayınları. ISBN: 978-625-94851-5-7

📌 2. Akademik Makaleler ve Tezler (Türkçe)

  • Kahveci, K. (2023). “Jane Bennett’te Eyleyici Madde ve Duygulanım Siyaseti.” Felsefe Tartışmaları, 69(1), 45–66.
  • Yıldız, E. (2022). Yeni Materyalizm ve Eyleyicilik: Jane Bennett Perspektifi. Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi.
  • Demir, B. (2024). “Canlı Madde ve Ekofelsefe: Jane Bennett’in Yeşil Materyalizmi.” Toplum ve Bilim, 165, 88–102.

[Cogito 95–96: İnsan Sonrası Sayısı (YKY)] 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder