—Hippias: Tanrı korusun! Böyle şeyleri hiç dinlemezler!
— Sokrates: Ama geon bahsedersen dinliyorlardır seni, değil mi?
— Hippias: Hele bu konuyu asla; birçoğu daha sayı saymasını bile bilmez!
— Sokrates: O halde senden matematikle ilgili bir konuşma yapmanı istemezler, değil mi?
— Hippias: Elbette!
— Sokrates: Ama başkalarına göre açıklamasını daha iyi bildiğin şeyleri, örneğin harflerin, hecelerin, ritmin ve uyumun anlamını dinlemek isterler?
— Hippias: Azizim, sen hangi ritm ve harften söz ediyorsun? —.
— Hippias Yarı tanrıların, insanların soyağaçlarını Sokrates, ve yerleşim yerlerini, ilkçağda kentlerin nasıl kurulduğunu, tarih öncesine ait her şeyi, işte bunları dinlemeyi seviyorlar, onların yüzünden bütün bu şeyleri tam olarak araştırıp incele mek zorunda kaldım.
— Sokrates: Gerçekten şanslısın Hippias, iyi ki Spartalılar, Solon’dan başlayıp arkhontlarımızı sırayla saymamıza ilgi duymuyorlar! Yoksa hepsini ezberlemek zorunda kalacaktın.
— Hippias: Niçin Sokrates? Art arda elli sözcüğü bir defa duyduğum zaman hepsini aklımda tutarım,
— Sokrates: Haklısın; senin güçlü bir belleğe sahip olduğunu düşünmemiştim. Spartalıların senden hoşlanmalarının sebebi hikmetini şimdi anlıyorum, çünkü sen çok şey biliyor sun ve yaşlı kadınların çocuklara masal anlatması gibi, sen de onlara çok eski çağlardan sevimli hikayeler anlatmayı seviyorsun.
Hippias
Elis'te doğan Hippias, elçilik heyetleriyle Yunanistan'ın çeşitli şehirlerine gider ve Platon'un Büyük Hippias (= 86A7 DK) eserinde yaşlı Protagoras'la tanıştığını ve ondan "çok daha genç" olduğunu söyler. Protagoras MÔ 490 civarında doğduğuna göre Hippias'ın MÔ 450 civarında doğduğunu varsayabiliriz. Platon'un Sokrates'in Savunması'nda ondan söz ettiği göz önüne alınırsa, MÔ 399'da tanınmaktadır.
Ontoloji
Hippias'ın zihnine "doğa" (physis) ve Sofizmin
siyasi-ahlaki düşüncesine özgü doğa ile yasalar arasındaki tezat hakimdir. Bu
tezadın temelinde, Melissos aracılığıyla çoğulcu yönde geliştirilmiş olan, Elea
geleneğine özgü kavramlara dayalı ve Anaksagoras'ın düşüncesine yakın bir
ontoloji yatar. Bu noktada Melissos'un çoklu olanın gerçekliğini, Parmenides
gibi kendinden içkin olarak çelişkili olduğu için değil, var olmaya özgü olan
ebediyet ve değişmezlik niteliklerine sahip olmadığı için hariç tutar. Bu görüş
Empedokles, Anaksagoras ve Demokritos tarafından da geliştirilecektir.
Hippias'a göre gerçeklik, "doğada var olan maddenin büyük ve sürekli
cisimlerinin" çoğulluğundan oluşur (8C2 Untersteiner); bu cisimler holadır
(bütün), bölünemez, katı bütünlerdir, "devamlı" dır, dolayısıyla
birbirlerine bağlıdır; Sokrates'in gerçek olanı keyfi olarak ve
doğada var olmayan birleşme yerleri (eğilimle töz arasındaki aynın) temelinde
bölen dialegesthaimn tersine, bu bağlantıyı gün yüzüne çıkarmak gereklidir.
Doğada cinsler arası asimilasyon gerçekleşir, organik bütünlerin çizgisi
boyunca, herhangi bir atlama olmadan birleşmeler ve ayrışmalar olur. Hippias,
Sokrates'in analitik yöntemine biçimsel düzlemde sürekli ve düzenli söylem
anlamında logosu, bilgi yöntemi düzleminde de ansiklopedizmi öne
sürer; ansiklopedizmin işlevi, bir bütün olarak bilinebilecek olan her şeyi
kapsayan bilgi alanlarının bir araya gelmesi yoluyla organik bilgi birimleri
inşa etmektir.
Farklı disiplinlerin araştırmacısı
Hippias çeşitli disiplinlerde faaliyet gösteren bir araştırmacıdır, ama ontolojik düşüncesi bu farklı alanların arasındaki birliği görmesine izin verir. Hippias bir yandan yüzyıllar sonra quadrivium olarak adlandırılacak dört disiplini (aritmetik, geometri, astronomi ve müzik teorisi), Platon'un da kabul edip Devlet'te diyalektiğe hazırlık olarak sunacağı tek alanda birleştiren ilk düşünürdür. Diğer yandan da hem tarihi-kronolojik hem de tarihi-felsefi anlamda tarih araştırmalarına önem veren ilk ve belki de tek Sofisttir. Büyük Hippias'ın girişinden anladığımız üzere, Thales'ten Anaksagoras'a kadar ilk bilgelere ve onlardan da önce Bias ile Yedi Bilge'ye ilgi duyar; günümüze sadece tek fragmanı ulaşmış olan ve bu araştırmalara yer verdiği sanılan, Synagoge (Derleme) adında bir yazı yazmıştır; Aristoteles'in Metafizik'in Alpha kitabında Thales konusunda sunduğu bilgileri bu yazıdan almış olması muhtemeldir. Hippias ayrıca arkhaiologiayı hem ulusların kökeninin hem de genel anlamda "eski tarih"in incelendiği bir araştırma alanı olarak belirleyen ilk düşünürdür, bu da çağdaş tarihyazımıyla olan bağlantısına işaret eder (bkz. Thukydides, VII.69).
Diğer eserleri
Elisli Sofistin
yazdığı diğer eserler arasında yer alan Ethnon Onomasiai (Halkların isimleri),
Hippias'ın logografların çalışmalarının varisi olduğunu gösterir; tarihi ve
arkeolojik anlamda önemli bir eser olan ünlü Olimpiyat Birincilerinin Kaydı 'yla Mytileneli
Hellanikos'un (MÔ y. 490-y. 400) halefi ve bu alanda Aristoteles'in selefi olan
Hippias, Yunanistan'ın tüm halkları için bütünlüklü bir kronolojinin oluşumuna
büyük katkıda bulunmuş ve bu eserle ortak tarihin temelini atmış olur. Farklı
alanlardaki bu faaliyetlerinin yanı sıra bir yandan Homeros'un eserlerini
inceleyerek başlıca kahramanlarında örnek tipler belirlemeyi amaçlar, diğer
yanda müzik (Sofistler arasında Damon'un çalışmalarını devam ettirir) ve
geometri alanında incelemeler yürütür (Hippias'ın çemberin karelenmesi üzerine ilk araştırmaları yapmış ve
trisektrisi icat etmiş olması muhtemeldir).
Antik Yunan, Ed.Umberto Eco, Sofistler, Aldo Brancacci
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder