M.Ö. 460 civarında Keos'ta doğan Prodikos Atina'ya birkaç defa elçi olarak gider. Doğa felsefesi ve antropoloji konularına ilgi duyar ve Peri Physeös [Doğa Üzerine) ile Peri Physeös Anthropou [İnsan Doğası Üzerine) adında iki inceleme kaleme alır; ayrıca teoloji ve özellikle dilsel analiz alanlarında çalışmalar yapar. Öğrencileri arasında Theramenes, Euripides, Thukydides ve Isokrates gibi şahsiyetler vardır.
Semantik analiz
Prodikos'un uyguladığı ve ona ün kazandırmış olan dilsel analiz yöntemi iki safhadan oluşur. Birincisi, “isimlerin doğruluğu"nun (orthotes tön onomatön) belirlenmesini amaçlayan semantik içeriğin analizidir. Bu bağlamda sorulacak soru, "x ne demektir?" şeklindedir ve burada x analiz konusu olan nesnedir; Platon'un Euthydemos'u (84A 1 6DK) bu yönteme güzel bir örnek oluşturur. Doğru anlam, isimlendirme eyleminin "isim" ile ona denk geldiği düşünülen "şey" arasında mükemmel bir denklik gerçekleştirdiği zaman söz konusu olandır. Bir ismin doğru anlamını belirleme ihtiyacı, terimlerin çok anlamlılığını belirleme ve Prodikos'a göre isimle şey arasında tek anlamlı olması gereken ilişkiyi kurtarmak için çok anlamlılığı azaltma gerekliliğine bağlıdır. Eşanlamlı kelimeleri birbirinden ayırma ve birbirine zıt iki sınıf şeklinde düzenleme amaçlı "isimlerin ayrılması" (diairesis tön onomatön) eylemi bu ilkeyi temel alır. Bu bağlamda sorulacak soru, "anlam açısından x ile y arasında ne fark vardır?" şeklindedir ve bu yöntemin de örnekleri Platon'un eserlerinde kolaylıkla görülebilir (A 15, Al6, A 1 8DK).
Bir sözlük şeklinde bir araya getirilmiş olan bu semantik tasvirlerin
amacı, belirli anlam birimlerinin, isimlerin alışılagelmiş değil, nesnel anlamları
olduğu düşüncesini temel alan en önemli niteliklerini ortaya çıkarmaktır.
Prodikos bir onamanın ("isim") çok anlamlılığını ortaya çıkardığında
onu onomazeinin bir salınımı olarak yorumlar, dolayısıyla bir düzeltmeye
ihtiyaç olduğunu öne sürer; bu olguyu kaydettikten sonra, her şey için ona denk
gelecek tek ismin belirlenmesini sağlayan normatif bir gerekliliğin müdahalesine
yer verir. Böylece ortak dilsel kullanıma, isimlerin anlam çoğulluğunu ortadan
kaldırmaya yönelik bir terminolojik revizyon eklenmiş olur.
Yaşamsal unsur
Prodikos'un doğabilimi konusundaki araştırmalar konusunda
fazla bilgi sahibi değiliz; hazcılığa karşı olan ve "gayret"in
meyvesi olarak gördüğü erdeme erişmeyi amaçlayan iradeci ve akılcı
ahlakı, Ksenophon yoluyla aktarılmış olan Horai [Saatler] eserinde sunulmuştur.
Tanrılara inancın kökenini tarihi-genetik ve özellikle faydacı açıdan
yorumladığı öğretileri ko[nusunda da bilgi sahibiyiz; buna göre
Prodikos ilk insanların doğanın gücünü ilahlaştırdığını söyler (B5 DK). Sekstos
Empeirikos tarafından bir ateizm ifadesi olarak yorumlanan bu öğreti,
Prodikos'un yaşamsal bir unsurun varlığına ve bu unsuru oluşturan dört unsurla
Güneş ve Ayın ilahlaştırılmış olduklarına dair iddiasıyla (to zötikon, bkz.
Epiphanios B5 DK içinde) bir arada ele alınmalıdır. Burada doğa felsefesinin
unsurlarının özgün bir yorumuna eşlik eden sezgisel bir akılcılığın yanı sıra,
Sofistlere özgü bir Kulturgeschichte modeli temelinde dinin insanın psikolojik
tepkileri doğrultusunda natüralist bir dine indirgenmesi söz konusudur.
Antik Yunan, Ed.Umberto Eco, Sofistler, Aldo Brancacci
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder