Christine Korsgaard

Christine Korsgaard, çağdaş felsefenin en önemli etik düşünürlerinden biridir ve Immanuel Kant'ın etik teorisinin en önde gelen savunucularından biridir. O, ahlaki zorunlulukların kaynağının, dışsal bir gerçeklikte veya tanrısal bir emirde değil, bizzat insan aklının kendisinde olduğunu savunur.


Biyografi

Christine Korsgaard (d. 1952), Amerikalı bir filozoftur. Harvard Üniversitesi'nde felsefe profesörü olarak görev yapan Korsgaard, etik ve ahlaki psikoloji alanındaki çalışmalarıyla tanınır. Özellikle Kantçı etik geleneğini modern sorunlara uyarlayan ve bu alanda çığır açan makaleleriyle bilinir.


Düşüncesinin Temel Temaları

  1. Normatifliğin Kaynakları (The Sources of Normativity): Korsgaard'ın en ünlü eserinin adıdır ve ahlak felsefesinin en temel sorusuna odaklanır: "Neden ahlaklı olmalıyız?" Bu soruya cevabı, ahlaki zorunluluğun (normatifliğin) kaynağının, bir dış gerçeklik (Russ Shafer-Landau'nun savunduğu gibi) ya da toplumsal bir kural (J.L. Mackie'nin dediği gibi) olmadığını savunur. Ona göre, normatifliğin kaynağı, kendi akılcı doğamızdır. Akıl sahibi varlıklar olarak, eylemlerimize yön veren nedenler aramalıyız ve bu arayışın kendisi ahlakı doğurur.
  2. "Pratik Kimliğimiz" (Our Practical Identity): Korsgaard, ahlaki ödevlerimizin, hayattaki farklı rollerimizden (anne, öğrenci, vatandaş gibi) kaynaklandığını savunur. Bu rollere "pratik kimlikler" der. Bu kimlikler, bize belirli eylemler için nedenler verir. En temel pratik kimliğimiz ise, akıl sahibi bir fail (rational agent) olmamızdır. Bu kimlik, bizi evrensel olarak geçerli olan ahlaki yasalara uymaya mecbur kılar.
  3. Kendini Kurmak (Self-Constitution): Korsgaard'a göre ahlaklı olmak, dışsal bir kurala uymak değil, bizzat kendimizi birleştirmek ve oluşturmak eylemidir. Akıl sahibi bir varlık olarak, eylemlerimizi bütünlüklü bir kişiliğin parçası haline getirmeliyiz. Ahlaksız eylemler ise, rasyonel olmayan ve parçalanmış eylemlerdir; bunlar, bütünlüklü bir kendilik oluşturmamıza engel olur.

Önemli Yapıtları

  • The Sources of Normativity (1996)
  • Self-Constitution: Agency, Identity, and Integrity (2009)

Bağlamı ve İlişkileri

  • Immanuel Kant: Korsgaard, Kant'ın etik felsefesini modern bir dille yeniden yorumlar. Kant'ın "Kategorik Buyruk" teorisini, aklın kendi kendini yönetme ilkesi olarak ele alır ve bu ilkenin ahlakın kaynağı olduğunu savunur.
  • J.L. Mackie ve Ahlaki Gerçekçiliğe Alternatif: Korsgaard'ın pozisyonu, J.L. Mackie'nin ahlaki yanılgı teorisi ve Russ Shafer-Landau'nun ahlaki gerçekçiliğine karşı üçüncü bir yoldur. Mackie, ahlaki gerçeklerin var olmadığını, Shafer-Landau ise dışsal gerçekler olarak var olduğunu söylerken, Korsgaard ahlaki gerçeklerin kendi akılcı failliğimizin içsel bir gerekliliği olduğunu savunur. Yani ahlak ne dışarıda keşfedilecek bir şeydir ne de tamamen bir yanılgıdır; o, bizim kendi akılcı yapımızdan doğar.
  • Meta-etik: Ahlaki iddiaların doğasını, yani ne anlama geldiklerini, neyin onları doğru kıldığını ve ahlaki bilginin mümkün olup olmadığını araştıran meta-etik alanının en önemli figürlerinden biridir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder