Pogge, günümüzün en etkili siyaset felsefecilerinden biridir ve felsefi çalışmalarını doğrudan küresel adaletsizlik sorununa, özellikle de yoksulluğa odaklamıştır.
Biyografi: Ahlak Felsefesinden Küresel Adalete
Thomas Winfried Menko Pogge, 1953 yılında Almanya'da
doğmuştur. Felsefe eğitimini John Rawls'un öğrencisi olarak Harvard
Üniversitesi'nde tamamlamıştır. Kariyerinin büyük bir kısmını Columbia ve Yale
Üniversiteleri gibi saygın kurumlarda siyaset ve ahlak felsefesi dersleri
vererek geçirmiştir.
Pogge, akademik çalışmalarını soyut teorilerden ziyade,
küresel yoksulluk, insan hakları ve uluslararası ilişkiler gibi somut ahlaki
sorunlara uygulamasıyla tanınır.
Temel Düşünceleri ve Küresel Adalet Felsefesi
Pogge'nin felsefesinin en can alıcı noktası, küresel
yoksulluğun bir hayırseverlik ya da yardım meselesi değil, bir adalet
meselesi olduğunu savunmasıdır. Bu, onun negatif sorumluluk tezine
dayanır.
- Negatif
Sorumluluk Tezi: Geleneksel düşünce, zengin birey ve ulusların
yoksullara yardım etme konusunda pozitif bir ödevi (bir şeyler
yapma görevi) olduğunu savunur. Pogge ise bu görüşe karşı çıkar. Ona göre,
zengin ülkelerin ve vatandaşlarının asıl ahlaki ödevi, yoksulluğu yaratan
ve sürdüren mevcut küresel kurumsal düzene katılmamak, bu düzeni
desteklememektir. Bu, bir negatif ödevdir (bir şey yapmama veya
zarar vermeme görevi). Bu yüzden, Pogge'ye göre küresel yoksulluk, bir
"hayırseverlik açığı" değil, bir "adaletsizlik" sorunudur.
- Yapısal
Şiddet ve Kurumsal Düzen: Pogge, küresel yoksulluğun doğal bir durum
değil, yapısal şiddetin bir sonucu olduğunu savunur. Bu şiddet,
uluslararası ticaret anlaşmaları, borç sistemleri ve doğal kaynakların
kullanımı gibi küresel kurumsal düzenin içine işlenmiştir. Bu düzen,
zenginleri daha zengin, yoksulları ise daha yoksul yapacak şekilde tasarlanmıştır.
- Kaynak
ve Borç Ayrıcalığı: Pogge'nin bu tezi desteklemek için öne sürdüğü iki
önemli kavram vardır:
- Kaynak
Ayrıcalığı (Resource Privilege): Uluslararası hukukun, bir ülkedeki
despotik bir yönetimin, o ülkenin doğal kaynakları üzerinde yasal hak
sahibi olduğunu tanımasıdır. Bu durum, yoksul ülkelerdeki yöneticileri
kendi halkına değil, zengin ülkelerin taleplerine göre hareket etmeye
teşvik eder.
- Borç
Ayrıcalığı (Borrowing Privilege): Uluslararası hukukun, bir ülkedeki
despotik bir yönetimin, o ülke adına borç almasını tanımasıdır. Bu
borçlar genellikle halkın çıkarı için kullanılmaz ve yöneticiler
devrildiğinde bile borcun yükü halkın üzerinde kalır.
Ana Yapıtları
- World
Poverty and Human Rights: Cosmopolitan Responsibilities and Reforms (2002):
Bu, Pogge'nin temel fikirlerini en kapsamlı şekilde sunduğu ve en çok
bilinen eseridir.
- The
Global Justice Reader (2008): Küresel adalet üzerine çeşitli
yazarların makalelerini bir araya getirdiği bir derlemedir.
Pogge'nin küresel yoksulluğa dair bu radikal yaklaşımı,
sizin için nasıl bir düşünce penceresi açıyor? Özellikle "negatif
sorumluluk" kavramı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bu yüzden, Pogge'ye göre küresel yoksulluk, bir "hayırseverlik açığı" değil, bir "adaletsizlik" sorunudur. Buna kesinlikle katılıyorum. Ancak zengin ülkelerdeki etkin yurttaşlar bu düzenden en çok yararlananlar. Bu nasıl aşılır?
Pogge'nin Önerileri
Pogge, adaletsizliğin kaynağını bireysel ahlaki hatalarda
değil, yapısal düzenin kendisinde gördüğü için, çözümün de bu düzeni
değiştirecek reformlarda yattığını savunur.
1. Küresel Kaynak Vergisi (Global Resources Dividend):
Pogge'nin en radikal önerilerinden biri, küresel kaynak vergisi modelidir. Buna
göre, ortak insanlık mirası olan doğal kaynakların (deniz yatakları, atmosferin
kullanımı gibi) sömürülmesinden elde edilen gelirden küçük bir vergi
alınmalıdır. Bu vergi, doğrudan küresel yoksullukla mücadele için kullanılacak
bir fona aktarılır. Bu, zenginlerin bir "yardım" yapması değil, ortak
miras üzerindeki tüketimlerinin "bedelini" ödemesi olarak görülür.
2. Hukuki ve Ahlaki Sorumluluk: Pogge, en başta
bahsettiğimiz "Kaynak Ayrıcalığı" ve "Borç
Ayrıcalığı" gibi uluslararası hukuki normların değiştirilmesini
savunur. Yoksul ülkelerdeki despotik rejimlerin uluslararası alanda tanınan bu
ayrıcalıkları elinden alınmalı ve bu rejimlerle iş birliği yapan ülkeler ahlaki
ve hukuki olarak sorumlu tutulmalıdır.
Aşılmaz Olanı Aşmak
Peki, bu düzenin en çok faydalananları, neden bu reformları
desteklesin? Pogge bu soruya, değişimin iki ana motivasyonla
gerçekleşebileceğini söyleyerek cevap verir:
- Sınırlı
Vicdan ve Siyasi Faaliyet: Pogge, zengin ülkelerdeki tüm vatandaşların
bu adaletsizliği desteklemediğini savunur. Küçük ama etkili bir ahlaki
azınlık, bu adaletsizliğe karşı "negatif ödevlerini" yerine
getirerek, kamuoyu oluşturabilir ve siyasi baskı kurabilir.
- Uzun Vadeli Çıkar: Pogge ayrıca, aşırı yoksulluğun ve adaletsizliğin uzun vadede küresel istikrarsızlığa, terörizme, göç krizlerine ve salgın hastalıklara yol açtığını öne sürer. Bu nedenle, küresel adaletin sağlanması, zengin ulusların kendi uzun vadeli politik ve ekonomik çıkarınadır.
Hayırseverlik mi, Kendini Koruma mı?
Bu durum, Pogge'nin en temel ayrımını gözler önüne seriyor:
- Hayırseverlik:
Eğer bu eylem gerçek bir hayırseverlik olsaydı, göçmenlerin maruz kaldığı
yoksulluğun ve adaletsizliğin kök nedenlerini ortadan kaldırmayı
hedeflerdi.
- Kendini
Koruma: Ancak mevcut uygulamada, bu bir kendini koruma
stratejisidir. Zengin ülkeler, kendi refahlarını ve istikrarlarını tehdit
edebilecek dışsal bir sorunun (düzensiz göç) kendi sınırlarına ulaşmasını
engellemek için maliyetine katlanmayı seçerler.
Bu durum, Pogge'nin haklı olduğunu gösterir: Küresel
yoksulluğa dair motivasyonlar, ahlaki bir ödevden çok, doğrudan politik ve
ekonomik çıkarlara dayanır. Ne yazık ki, bu pragmatik yaklaşım, yoksulluğu
yaratan yapısal adaletsizlikleri çözmediği için, sadece semptomları geçici
olarak hafifletir.
Bu anlamda, Pogge'nin negatif sorumluluk tezi, hem durumu açıklıyor hem de ahlaki açıdan yetersiz kalan bu eylemleri sorgulamamızı sağlıyor.
Küresel Adaletten Ulusal Adaletsizliğe
- Küresel
Kurumsal Düzen yerine Ulusal Kurumsal Düzen: Pogge'nin eleştirdiği
küresel düzen (uluslararası ticaret anlaşmaları, hukuk sistemleri), bir
ülke içindeki merkezi hükümetin veya yerleşik düzenin (vergi kanunları,
kaynak dağıtım politikaları, siyasi temsil mekanizmaları) bir türü olarak
düşünülebilir. Bu ulusal düzen, toplumdaki bazı kesimlerin refahını
artırırken, diğerlerini sistemli olarak yoksullaştırabilir.
- Kaynak
ve Borç Ayrıcalığı: Pogge'nin uluslararası düzeydeki ayrıcalık
tespiti, ulusal düzeyde de karşılık bulabilir. Örneğin:
- Kaynak
Ayrıcalığı: Bir ülkedeki güçlü bir merkezi otoritenin, belirli
bölgelerin veya etnik grupların doğal kaynakları üzerinde mutlak kontrol
sahibi olması, o bölge halkının refahını hiçe sayarak bu kaynakları
kullanması.
- Borç
Ayrıcalığı: Ülke adına alınan ve belirli bir azınlığın çıkarına
hizmet eden büyük borçların, tüm ülke vatandaşlarının sırtına yüklenmesi.
- Negatif
Sorumluluk: Pogge'nin ahlaki ödev tanımı, bu durumda zengin ülkelerin
vatandaşlarından, kendi ülkelerinin kurumlarının neden olduğu
adaletsizliğe karşı durmalarını talep eder. Bu, bireylerin kendi
ülkelerinin politikalarının yarattığı yapısal eşitsizlikten doğrudan fayda
sağlamaması ve bu düzenin devamına katkıda bulunmaması yönünde bir negatif
sorumluluktur.
Kayanaklar
Kitap Çevirileri
Thomas W. M. Pogge Küresel Yoksulluk ve İnsan Hakları Çeviren Güneş Kömürcüler; yayına hazırlayan Murat Borovali. İstanbul: İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, 2006.
Kitap Bölümleri ve Antolojiler
Thomas W. M. Pogge Düşük Gelirli Ülkeler İçin Yeşil Teknolojiler: Ekolojik Etki Fonu In Emine Cengiz ve Ceyhun Akın Cengiz (ed.), İklim Krizi Üzerine Felsefi Yaklaşımlar, ss. 137–159. Ankara: Nobel Akademik Yayıncılık, 2023.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder