Hillel Steiner: Mülkiyet, Adalet ve Eşitlik
Hillel Steiner (d. 1942), İngiliz siyaset felsefecisi
ve özellikle kaynak mülkiyeti (resource ownership) ve sosyalist
liberteryenizm (veya sol-liberteryenizm) alanındaki çalışmalarıyla tanınır.
Onun temel amacı, bireysel özgürlük ve mülkiyet hakları gibi liberteryen
ilkeleri, eşitlikçi ve adil bir kaynak dağıtımıyla uzlaştırmaktır.
1. Kendine Mülkiyet İlkesi (Self-Ownership)
Steiner, liberteryen düşüncenin temelini oluşturan "kendine
mülkiyet" ilkesini kabul eder.
- Tanım:
Her bireyin, kendi bedeni, yetenekleri ve emeği üzerinde mutlak mülkiyet
hakkına sahip olmasıdır. Kimse, başka birinin izni olmadan onun bedenini
veya emeğini kullanamaz.
- Önemi:
Bu ilke, Sandel'in eleştirdiği faydacılığa karşı bireysel hakları savunur
ve devlete, bireyin yaşamına müdahale etme hakkının olmadığını ileri
sürer.
2. Dışsal Kaynakların Eşitliği: Sol-Liberteryen Dönüş
Steiner'ın asıl farkı, liberteryenizmi dışsal kaynaklar
(doğal kaynaklar, toprak, su gibi) üzerinden yeniden yorumlamasıdır. Bu, onu Robert
Nozick gibi sağ-liberteryenlerden ayırır.
- Nozick'in
Eleştirisi: Nozick'in teorisi, kişinin meşru yollarla edindiği dışsal
kaynaklar üzerindeki hakkını korumayı savunur. Ancak Steiner, dışsal
kaynakların başlangıçta herkesin ortak mülkiyeti olması gerektiğini
savunur.
- Kaynak
Eşitliği İlkesi: Steiner'a göre, dünyadaki doğal kaynaklar, bireylerin
kendi çabalarının değil, doğanın eseridir. Dolayısıyla, bu
kaynakların değeri (veya rantı), doğuştan gelen eşitlik ilkesi gereği tüm
insanlara eşit olarak dağıtılmalıdır.
- Uygulama:
Bu, bir kişinin toprağı veya doğal kaynakları kullanması durumunda, bunun
bedelini diğer insanlara ödemesi (bir tür kaynak vergisi veya kira)
gerektiği anlamına gelir. Bu fonlar, her vatandaşa düzenli bir Temel
Gelir (Basic Income) olarak dağıtılabilir. Bu sayede, hem bireysel
özgürlük (kendine mülkiyet) hem de kaynakların adil paylaşımı (eşitlik)
sağlanmış olur.
3. Mülkiyet Haklarının Mutlaklığı ve Sınırları
Steiner için mülkiyet hakları güçlüdür, ancak bu hakların
meşruiyeti iki temel koşula bağlıdır:
- Kendine
Mülkiyetin Dokunulmazlığı: Bireyin emeğiyle yarattığı değer tamamen
ona aittir (özgürlük).
- Dışsal
Kaynakların Tazmini: Bireyin kaynakları kullanırken, kaynakların ortak
mülkiyetini ihlal etmediği ve diğerlerine eşit paylarını tazmin ettiği bir
mekanizmanın varlığı (eşitlik).
Bu yaklaşım, siyaset felsefesinde hem özgürlüğü hem
de eşitliği ciddiye alan, nadir ve ilginç bir sentez sunar. Steiner, hem
sosyalizmin kaynak adaletini hem de liberteryenizmin bireysel özgürlük ısrarını
aynı sistem içinde birleştirmeye çalışmıştır.
Ana Yapıtları
- An
Essay on Rights (1994): Hakların doğası, mülkiyet ve adaletin
mantıksal ve ahlaki temelleri üzerine ana felsefi argümanlarını sunduğu
eseridir.
- The
Liberal Theory of Justice (1987): John Rawls'ın teorisine
odaklanan makale ve çalışmalarının bir derlemesidir.
Steiner'ın fikirleri, modern Temel Gelir (Basic
Income) tartışmalarının felsefi altyapısını oluşturan en önemli kaynaklardan
biridir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder