John Finnis

John Finnis, çağdaş bir Avustralyalı hukuk ve siyaset filozofudur. Doğal hukuk teorisinin en önemli modern savunucularından biri olarak kabul edilir ve bu klasik geleneği, güncel hukuki ve ahlaki tartışmalara uyarlar.

Düşüncesinin Temel Temaları

  • Doğal Hukuk Teorisi: Finnis, ahlak ve hukukun, insan aklıyla keşfedilebilecek belirli temel ilkelerden türediğini savunur. Onun doğal hukuk teorisi, ilahi bir emirden ziyade, insan varlığının doğasına ve ahlaki olarak iyi olan şeylere dayanır. Finnis için bu, insanların gelişmesini ve potansiyellerini gerçekleştirmesini sağlayan ilkelerdir.
  • Temel İyiler (Basic Goods): Finnis, insan yaşamının nihai amaçları olan yedi temel iyi belirler. Bu iyiler, kendi başlarına değerlidir ve tüm rasyonel insan eylemleri bu iyileri gerçekleştirmeyi amaçlamalıdır. Bu temel iyiler şunlardır: yaşam, bilgi, oyun, estetik deneyim, sosyallik (dostluk), pratik akılcılık ve din. Bu iyiler, yasal sistemlerin ve ahlaki yargıların temelini oluşturur.
  • Pratik Akılcılık (Practical Reasonableness): Temel iyileri somut eylemlere dönüştürmek için dokuz ilke sunar. Bu ilkeler, tutarlı bir yaşam planı oluşturmayı, tarafsızlığı, vicdana uygun hareket etmeyi ve ortak iyiliği gözetmeyi içerir.

Önemli Yapıtları

  • Doğal Hukuk ve Doğal Haklar (Natural Law and Natural Rights, 1980): Bu, onun en önemli eseridir ve doğal hukuk geleneğini modern analitik felsefenin araçlarıyla yeniden inşa ettiği bir başyapıttır.

Bağlamı ve İlişkileri

  • Joseph Raz ile İlişkisi: Finnis'in doğal hukuk teorisi, Joseph Raz'ın hukuksal pozitivizmine karşıt bir duruş sergiler. Raz, hukukun ahlaktan bağımsız olduğunu savunurken, Finnis, adil olmayan bir yasanın gerçek anlamda bir yasa olmadığını iddia eder. Bu, hukuk felsefesinin merkezindeki temel bir tartışmadır.
  • Klasik Düşünce: Finnis, Aristoteles ve Thomas Aquinas gibi klasik doğal hukuk düşünürlerinin modern bir mirasçısı olarak kabul edilir. Onların düşüncelerini, teolojik temellerden bağımsız olarak, insan aklına dayalı bir çerçeveye oturtur.
  • Costas Douzinas hakların kötüye kullanılmasını eleştirirken, Finnis hakların felsefi temelini sağlamlaştırmaya çalışır. David Estlund demokrasinin epistemik değerine odaklanırken, Finnis, iyi bir siyasi düzenin neyi amaçlaması gerektiği konusunda içeriksel bir ahlaki çerçeve sunar.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder