Sandra Harding

Sandra Harding (1935–2025)

  • Doğum / Ölüm: 29 Mart 1935 – 5 Mart 2025
  • Uyruk: Amerikalı
  • Alanları: Feminist felsefe, epistemoloji, bilim felsefesi, araştırma yöntemleri, postkolonyal teori
  • Akademik Görevleri:
    • Delaware Üniversitesi’nde uzun yıllar ders verdi.
    • UCLA (University of California, Los Angeles) Lisansüstü Eğitim ve Bilgi Çalışmaları Okulu’nda Sosyal Bilimler ve Karşılaştırmalı Eğitim profesörü.
    • UCLA Kadın Çalışmaları Merkezi’nde müdürlük yaptı.
  • Doktora: 1973, New York Üniversitesi

Yıllarca Delaware Üniversitesi'nde ders vermiş, daha sonra California Üniversitesi, Los Angeles'ta (UCLA) Felsefe ve Kadın Çalışmaları Profesörü olarak görev yapmıştır. UCLA Kadın Çalışmaları Merkezi'ni (Center for the Study of Women) yönetmiş ve Signs: Journal of Women in Culture and Society dergisinin eş editörlüğünü yapmıştır.

Temel Düşünceleri ve Kavramları

Sandra Harding'in felsefi katkısının temeli, bilginin ve bilimsel pratiklerin toplumsal, kültürel ve politik bağlamdan bağımsız olmadığı yönündeki eleştirisine dayanır.

1. Feminist Duruş Kuramı (Feminist Standpoint Theory)

Harding, bu kuramın en önde gelen savunucusu ve kuramcısıdır. Düşünce, Marksist sınıf bilinci kuramlarından esinlenmiştir.

  • Temel Tez: Bilgi toplumsal konumdan (cinsiyet, ırk, sınıf) kaynaklanır (Situated Knowledge Thesis). Marjinalize edilmiş grupların (özellikle kadınların) hayatlarından başlayan araştırmalar, egemen perspektiften başlayan araştırmalara kıyasla daha az çarpıtılmış ve daha eleştirel bir sosyal gerçeklik bilgisi üretebilir.
  • Avantaj: Marjinal gruplar, hem kendi yaşam dünyalarını hem de kendilerine baskı uygulayan egemen sistemin işleyişini (görünmez varsayılan normları) aynı anda görebilme yeteneğine sahiptir. Bu, onlara epistemik bir ayrıcalık sağlar.

2. Güçlü Nesnellik (Strong Objectivity)

Harding'in en önemli ve en çok tartışılan kavramıdır. Geleneksel bilim felsefesinin savunduğu, kişisel değerlerden tamamen arınmış olma iddiasındaki "zayıf nesnellik" anlayışına karşı geliştirilmiştir.

  • Zayıf Nesnellik: Bilim insanlarının inançları, değerleri ve ilgi alanlarının nesnelliği tehlikeye atacağını varsayarak, bu faktörlerin en aza indirilmesini ister.
  • Güçlü Nesnellik: Nesnelliğin maksimize edilmesi için, araştırmanın başlangıç noktası ve araştırma yapan özne dahil olmak üzere, bilimsel sürecin tüm adımlarının eleştirel bir analize tabi tutulması gerekir. Bu, sadece kanıtları değil, kanıtları toplayan ve yorumlayan öznelerin sosyal konumlarını ve değerlerini de incelemeyi gerektirir. En güçlü nesnelliğe, ancak en dezavantajlı konumların eleştirel bakış açısıyla başlanarak ulaşılabilir.

3. Bilimsel Yöntem Metodoloji ve Epistemoloji Ayrımı

Harding, feminist araştırmaları incelerken şu üç terimi ayrıştırmıştır:

  1. Metot (Method): Kanıt toplama teknikleri (anket, görüşme, gözlem).
  2. Metodoloji (Methodology): Araştırmanın nasıl yapılması gerektiğine dair bir kuram ve analiz.
  3. Epistemoloji (Epistemology): Bilgi, bilgi iddiasının gerekçelendirilmesi ve bilme sürecinin doğası üzerine bir teori.

Harding'in katkısı, feministlerin eleştirilerini sadece metot (kadınları inceleme biçimi) düzeyinden, bilginin doğasını sorgulayan epistemoloji düzeyine taşımaktır.

4. Bilimin Çokkültürlü ve Postkolonyal İncelemesi

Harding, çalışmalarını cinsiyet eşitsizliğinin ötesine taşıyarak, bilimsel bilginin ırkçılık, sömürgecilik ve sınıf eşitsizliği ile olan ilişkisini araştırmıştır. Batı bilimi ve teknolojisinin, Aydınlanma ideallerine aykırı olarak, küresel eşitsizlikleri derinleştirdiğini ve militarizm ile çevre yıkımına hizmet ettiğini savunmuştur.

Sandra Harding, feminist epistemolojiyi yalnızca kadınların bilgi üretimiyle sınırlamayıp, epistemik adalet, postkolonyal bilgi ve bilimsel nesnellik tartışmalarına taşıyarak 21. yüzyıl bilgi felsefesine kalıcı bir damga vurdu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder