Hilary Kornblith

Hilary Kornblith, bilgi felsefesi alanına getirdiği doğalcı epistemoloji (naturalistic epistemology) yaklaşımıyla tanınan, çağdaş bir Amerikalı filozoftur. O, bilginin, felsefenin soyut kavramlarla uğraşan bir alt dalı değil, bilimsel yöntemlerle incelenmesi gereken doğal bir olgu olduğunu savunur.

Biyografi

Massachusetts Amherst Üniversitesi'nde felsefe profesörü olarak görev yapmaktadır. Çalışmalarıyla, epistemolojiyi geleneksel, soyut yaklaşımlardan uzaklaştırarak deneysel bilimlerle entegre etmeyi amaçlamıştır.


Düşüncesinin Temel Temaları

  1. Doğalcı Epistemoloji: Kornblith'in en temel tezi, bilgi edinme yeteneğinin, görme veya işitme gibi biyolojik bir kapasite olduğudur. Bu nedenle, bilginin doğası üzerine felsefi sorular, psikoloji, nörobilim ve evrimsel biyoloji gibi alanların deneysel bulgularıyla yanıtlanmalıdır. Ona göre, felsefeciler bilgi hakkında "koltuktan" (a priori) spekülasyon yapmak yerine, nasıl bildiğimizi anlamak için bilime başvurmalıdır.
  2. Geleneksel Epistemolojiye Eleştiri: Kornblith, bilginin tanımına odaklanan geleneksel felsefi yaklaşımların (örneğin, Gettier sorunu gibi düşünce deneyleri) verimli olmadığını savunur. Bu tür sorunları, yanlış bir metodolojinin semptomları olarak görür. Ona göre, felsefe bilgi fenomenini anlamak için, soyut mantık bulmacaları yerine, insan zihninin gerçekte nasıl işlediğini incelemelidir.
  3. Bilgi, Doğa Dünyasındaki Yerine Sahiptir: Kornblith, bilginin ve gerekçelendirmenin, doğa dünyasında yeri olan ve bilimsel olarak araştırılabilen gerçek fenomenler olduğunu iddia eder. Akıl yürütme ve çıkarım süreçleri, evrimsel bir geçmişe sahip ve biyolojik olarak temellendirilmiş süreçlerdir.

Önemli Yapıtları

  • Knowledge and Its Place in Nature (Bilgi ve Doğadaki Yeri, 2004): Doğalcı epistemoloji yaklaşımını kapsamlı bir şekilde sunduğu en önemli eseridir.
Temel TezlerKornblith'in argümanları, epistemolojinin bilimle bütünleşmesini merkeze alır. Ana tezleri şu şekilde özetlenebilir:
  1. Epistemoloji, Bilgi Kavramından Değil, Bilgi Olgusundan Başlamalıdır: Geleneksel epistemoloji, "bilgi nedir?" sorusunu kavramsal analizle (örneğin, "doğru gerekçelendirilmiş inanç" tanımı) yanıtlamaya çalışır, ancak bu yaklaşım olguyu (gerçek bilgi vakalarını) göz ardı eder. Kornblith, felsefenin fenomeni incelemeyi, kavramı değil, önceliğini vurgular – tıpkı fizikte hareket kavramının hareket olgusunu anlamaya hizmet etmesi gibi. Kavramsal analiz, soruyu değiştirir ve ilerlemeyi engeller; sezgiler (intuitions) ise yalnızca ön keşif aracıdır, teorik gelişmeyle revize edilir.
  2. Bilgi, Bir Doğal Türdür (Natural Kind): Bilgi, bilimde tanımlanan doğal türler gibi nedensel-açıklayıcı rollere sahiptir ve teorik bütünlüğe sahiptir. Ampirik bilimler (örneğin, bilişsel psikoloji ve evrimsel biyoloji), bilginin ne olduğunu ortaya koyar: Güvenilir şekilde üretilmiş doğru inançlar kümesi (homeostatic cluster of reliably produced true beliefs). Bu, bilginin sosyal bir kurgu veya fayda ilişkisi olmadığını; nesnel, ampirik olarak keşfedilebilir bir olgu olduğunu gösterir. Örneğin, bilgi, organizmaların hayatta kalmasını artıran adaptif bir özelliktir.
  3. Hayvanlarda Bilgi Vardır ve Niyetel Açıklama Meşrudur: Etoloji (hayvan davranış bilimi) çalışmaları, hayvanlara (örneğin, kuzgunların avcıyı oyalama taktikleri veya karıncaların navigasyon yetileri) bilgi atfetmeyi haklı kılar. Bu, davranışçı (behaviorist) yaklaşımlara karşıdır: Hayvanlar, iç temsiller (representations) oluşturur ve çevresel bilgileri işler, ancak dil veya rasyonellik gerektirmez. Descartesçı antropomorfizm korkusu (hayvanlara insan özellikleri atfetme), bilimsel keşiflerle aşılmalıdır; bilgi, türler arası ortak bir bilişsel kapasitedir.
  4. Geleneksel Yöntemler (Sezgiler ve Analiz) Yetersizdir; Bilimsel Araştırma Gerekir: Gettier gibi sezgisel karşı-örnekler, bilgi tanımlarını sarsar ama nihai değildir; bunlar teoriye bağımlı ve tarihsel olarak koşullu yargılardır (örneğin, Descartes'ın "kesinlik" sezgisi). İlerleme, ampirik çalışmalara (çocuk gelişimi, bilimsel çıkarım psikolojisi) dayanır. Doğalcı epistemoloji, felsefeyi bilimle bütünleştirir; sezgiler, doğal türleri işaret eden ipuçlarıdır ama a priori otoriteye sahip değildir.
  5. Doğalcılık, Normativiteyi ve Tutarlılığı Korur: Eleştirmenler (örneğin, Bealer), doğalcı epistemolojinin sezgileri reddederek kendini çürüttüğünü söyler. Kornblith buna karşı çıkar: Normlar (örneğin, "güvenilir inanç üret") ampirik olarak gerekçelendirilir – güvenilirlik, açıklama gücü ve sadelikle. Bilgi, evrimsel olarak faydalıdır; "neden doğru inançlara değer veriyoruz?" sorusu, hayatta kalma avantajıyla yanıtlanır. Doğalcılık, felsefeyi entelektüel intihar yapmaz; aksine, epistemik terimleri bilimsel teorilerde meşrulaştırır.
Eleştiriler ve EtkiKitap, doğalcı epistemolojinin manifestosu olarak övülür; Alvin Goldman ve diğerleri tarafından, epistemolojinin bilimle entegrasyonunu güçlendirdiği için takdir edilir. Ancak eleştiriler, bilginin "doğal tür" statüsünün fazla indirgemeci olduğu (örneğin, normatif unsurları göz ardı ettiği) ve hayvan bilgi attributionsinin antropomorfik kaldığı yönündedir. Kornblith'in yaklaşımı, Quine'ın doğalcı programını geliştirir ve günümüz bilişsel bilim tartışmalarını etkiler.

Bağlamı ve İlişkileri

  • Alvin Goldman ile İlişkisi: Kornblith, Alvin Goldman'ın öncüsü olduğu güvenilirlikçi ve sosyal epistemoloji geleneğinin en radikal ve en güçlü temsilcilerinden biridir. Goldman'ın sürece odaklanmasına karşın, Kornblith felsefeyi tamamen deneysel bilimlerin bir alt dalı haline getirmeyi önerir.
  • Paul Boghossian ile İlişkisi: Kornblith'in düşüncesi, Paul Boghossian gibi entelektüel erdemlere ve evrensel rasyonellik standartlarına inanılan geleneksel yaklaşımlarla doğrudan çatışır. Kornblith, Boghossian'ın bahsettiği rasyonellik standartlarının, insan zihninin biyolojik bir ürünü olarak incelenmesi gerektiğini savunur.
  • Doğa ve İnsan Bilimleri Tartışması: Kornblith, insan bilimlerinin temel amacı olarak **"açıklama"**yı (erklären) görür. O, insanı, tıpkı fiziksel bir nesne gibi, neden-sonuç yasaları ve biyolojik süreçlerle açıklayabileceğimize inanır. Bu yönüyle, Dilthey'in "anlama" (verstehen) kavramına karşı durur.

 Yapıtları (Monografiler ve Derlemeler)

  • Inductive Inference and Its Natural Ground: An Essay in Naturalistic Epistemology (1993, MIT Press): Tümdengelimsel çıkarımın doğal temellerini inceleyen temel bir eser. Bilginin evrimsel ve bilişsel kökenlerini tartışır; doğalcı epistemolojinin erken manifestosu.
  • Knowledge and Its Place in Nature (2002, Oxford University Press): Bilginin bir "doğal tür" olarak bilimsel incelemesini savunan kitap. Geleneksel kavramsal analizi eleştirir ve ampirik yöntemleri önceler (önceki sorgumuzda detaylandırdık).
  • On Reflection (2012, Oxford University Press): Yansıtıcı düşüncenin (reflection) epistemik rolünü sorgular. Yansıtmanın bilgi edinmede zorunlu olmadığını, aksine yanıltıcı olabileceğini savunur; bilişsel bilim verileriyle destekler.
  • A Naturalistic Epistemology: Selected Papers (2014, Oxford University Press): Seçme makalelerinden oluşan bir derleme. Doğalcı epistemolojinin çekirdek temalarını (güvenilirlik, doğal türler) toplar; erişilebilir bir giriş niteliğinde.
  • Scientific Epistemology: An Introduction (2021, Oxford University Press): Epistemolojinin bilimsel bir disiplin olarak yeniden tanımlanmasını önerir. Bilgi edinme süreçlerini deneysel verilerle analiz eder; güncel bir sentez.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder