Dan Zahavi: Fenomenoloji ve Ötesi
Dan Zahavi, günümüz felsefesinin en önde gelen isimlerinden
biri. Özellikle fenomenoloji alanındaki çalışmalarıyla tanınır. Kendisi, Edmund
Husserl, Martin Heidegger ve Maurice Merleau-Ponty gibi fenomenologların
mirasını günümüze taşıyan ve bu geleneği modern felsefenin diğer alanlarıyla
(zihin felsefesi, bilişsel bilimler, etik) diyalog içine sokan önemli bir
figür.
Temel Çalışma Alanları
Zahavi'nin çalışmalarının merkezinde, bilinç, benlik ve
öznellik kavramları yer alır. Bu konularda yaptığı başlıca katkılardan bazıları
şunlardır:
- Husserl
Fenomenolojisi Üzerine Yorumları: Zahavi, Husserl'in fenomenolojisini
karmaşık ve sıklıkla yanlış anlaşılan yönleriyle bile anlaşılır kılan bir
yorumcu. Özellikle "öznelerarasılık" (intersubjectivity)
kavramını ele aldığı çalışmalarıyla, Husserl'in tekil bir bilincin
fenomenolojisinden, toplumsal ve paylaşılan bir dünyanın fenomenolojisine
nasıl geçilebileceğini gösterir.
- Benlik
ve Öznellik: "Benliğin Fenomenolojisi" (Self-Awareness and
Alterity) gibi kitaplarında, benliğin ne olduğunu, kendilik bilincinin
nasıl oluştuğunu ve bu bilincin başkalarıyla olan ilişkilerimizle nasıl
şekillendiğini derinlemesine inceler. Ona göre benlik, statik bir varlık
değil, sürekli bir oluş halidir ve bedene, duyguya ve başkalarına
bağlıdır.
- Empati
ve Öznelerarasılık: Zahavi, empatiyi sadece bir başkasının hislerini
anlamak olarak değil, aynı zamanda başkasının "ben"liğini,
öznelliğini deneyimlemek olarak görür. Bu konudaki çalışmaları, zihin
felsefesi ve psikoloji alanındaki "başkalarının zihinleri"
problemine yeni bir bakış açısı getirir.
Zahavi'nin Öznelerarasılık Anlayışı
Klasik fenomenolojinin kurucusu Husserl, başlangıçta,
bilinci tüm dışsal etkenlerden soyutlayan bir yöntem kullanıyordu. Bu durum,
"tek başına bir ben" (solipsizm) sorunsalını ortaya çıkarıyordu: Eğer
yalnızca kendi bilincimin deneyimlerine ulaşabiliyorsam, başkalarının da bir
bilince sahip olduğunu nasıl bilebilirim?
Zahavi'nin temel katkısı, bu sorunu çözmek için Husserl'in geç dönem çalışmalarını yeniden yorumlamak ve geliştirmektir. Zahavi, ötekini yalnızca mantıksal bir çıkarımla (karşımdaki beden benimkine benziyorsa, o da benim gibi bir bilince sahip olmalı) anladığımız fikrini reddeder.
Onun yaklaşımının ana noktaları şunlardır:
Doğrudan Deneyim: Zahavi'ye göre, başkasını deneyimlemek, mantıksal bir çıkarım süreci değildir. Başkasının jestleri, yüz ifadeleri ve eylemleri, onun içsel yaşamının doğrudan birer ifadesidir. Birine baktığımızda, onun sadece bir beden olmadığını, o bedenin zaten bilinçli bir varlık olduğunu anında ve dolaysız bir şekilde deneyimleriz.
Paylaşılan Dünya: Zahavi, bilincin en başından itibaren "paylaşılan" bir dünyaya yerleşmiş olduğunu savunur. Benliğin ve bilincin oluşumu, her zaman ötekilerin varlığıyla iç içedir. Bu nedenle, öteki'nin varlığı, çözülmesi gereken ikincil bir problem değil, bilincin temel yapısının bir parçasıdır.
Ortak Bedenlenme: Bu yaklaşım, Shaun Gallagher'in çalışmalarıyla da benzerlikler taşır. İki düşünür de, bedenlerimizin birbirleriyle kurduğu pratik ve eylemsel ilişkinin, öznelerarasılığın temelini oluşturduğunu savunur. Başkasının bilincini, onun eyleyen ve etkileşim kuran bedeni aracılığıyla anlarız.
Zahavi, bu fikirleriyle fenomenolojiyi bir solipsizm
batağından kurtarır ve onu, toplum felsefesi, sosyal biliş ve bilişsel bilimler
için güçlü bir temel haline getirir.
Neden Önemli?
Zahavi, soyut felsefi kavramları, somut insan deneyimleriyle
ilişkilendirmesiyle öne çıkar. Onun felsefesi, sadece akademisyenlere değil,
psikoloji, nörobilim ve sosyoloji gibi alanlardaki araştırmacılara da hitap
eder. Fenomenolojik düşünceyi, çağdaş bilimsel yaklaşımlarla bir araya getirme
çabası, onu modern felsefenin en etkili ve güncel figürlerinden biri yapar.
Dan Zahavi'nin Öznelerarasılık Anlayışına Yönelik Başlıca
Eleştiriler
Zahavi'nin öznelerarasılık (intersubjectivity) teorisine
yöneltilen eleştiriler, temelde onun Husserlci fenomenolojiye sadakati, doğrudan
algı tezi ve solipsizm (tekbencilik) sorununu aşmadaki etkinliği
üzerine odaklanır.
1. Solipsizmi Aşmadaki Yetersizlik Eleştirisi (Husserlci
Miras)
Zahavi, Husserl'in fenomenolojisini savunarak, onun
öznelerarası kuruluşu (transcendental intersubjectivity) ile solipsizmi
aştığını iddia eder. Ancak bu noktada eleştirmenler, Zahavi'nin Husserl
yorumunu dahi solipsizm tehlikesinden tamamen kurtaramadığını savunur:
- Eleştiri: Zahavi'nin,
Husserl'in geç dönem görüşlerine odaklanarak bile, nihai olarak transandantal
öznenin (ego) kurucu rolünü terk edemediği iddia edilir. Eğer
"Başkası" (Other) hala "Başka-Ben" (Alter-Ego) olarak
benim kendi bilinç deneyimim tarafından bir şekilde kuruluyorsa, bu
temelde egolojik bir yaklaşım olarak kalır.
- Sonuç: Bazı
eleştirmenler, Zahavi'nin Husserl'e olan sadakatinin, Husserl'in hiçbir
zaman terk etmediği idealist ve temelci (foundationalist) bir
bakış açısıyla sonuçlandığını ve dolayısıyla solipsizm eleştirisinden
tamamen muaf olmadığını öne sürerler.
2. Doğrudan Algının Niteliği ve Kapsamı Eleştirisi
Zahavi, öznelerarasılığın temelini empati
(Einfühlung) aracılığıyla yapılan analojik çıkarım yerine, diğerinin
duygusal ve zihinsel durumlarının bedensel ifadesini doğrudan algılama üzerine
kurar (doğrudan sosyal algı tezi).
- Eleştiri
(Sığlık Sorunu): Eleştirmenler, başkasının duygularını doğrudan
algılayabilmemizin, o kişinin içsel deneyimini bütünüyle kavramaya yetmediğini
savunur. Başkasının sevinci gülümsemesinde görülebilir, ancak bu, o
sevinci kişinin kendisi gibi deneyimlemek veya onun arka planını
(tarihini, niyetini) anlamak anlamına gelmez. Bu, Zahavi'nin tezi ne kadar
güçlü olursa olsun, öznelerarası ilişkinin derinliğini ve radikal
farklılığını (Lévinasçı anlamda "Başkası'nın aşkınlığını")
ıskalama riski taşır.
- Eleştiri
(Bedensel İfade): Doğrudan algı, çoğunlukla bedensel ifadelere (jest,
mimik, tavır) odaklanır. Ancak eleştirmenler, bedensel ifadelerin kültürel
olarak inşa edilmiş olduğunu ve bunun Zahavi'nin saf fenomenolojik
açıklamasında yeterince ele alınmadığını belirtir.
3. Sonsuz Gerileme (Infinite Regress) Problemi Eleştirisi
Zahavi'nin, bilinç ve benliği katmanlara ayırarak
(örneğin, zaman bilinci, çekirdek benlik vb.) Husserl'in öznelerarasılık
sorununa çözüm bulma çabası, bazı eleştirmenlerce metodolojik bir sorun olarak
görülür.
- Eleştiri: Zahavi'nin,
bilinç katmanlarının çoğaltıldığı dikey modellere karşı yaptığı
eleştiriye rağmen, kendi çözüm önerilerinin de benzer bir riski taşıdığı
öne sürülmüştür. Bilincin zamansallığı üzerine kurulan bir analizde,
kurucu bir katmana bir tane daha eklenmesi, en bilindik sorun olan sonsuz
gerileme problemini daha içinden çıkılmaz hale getirme riski taşır.
(Eğer her bilinç katmanı, kendinden önceki bir kurucu katman tarafından
temellendiriliyorsa, bu temellendirme zinciri teorik olarak sonsuza kadar
gidebilir.)
4. Yatay Yönelimsellik (Horizontal Intentionality)
Eleştirisi
Zahavi, öznelerarasılığın sadece kişilerle olan
ilişkimizi değil, aynı zamanda nesne algımızın temelini de oluşturduğunu (yatay
yönelimsellik) savunur. Bir nesneyi algılamak, aynı zamanda onun başkaları
tarafından algılanabilecek görünmeyen yönlerine (absent profiles)
gönderme yapmayı içerir.
- Eleştiri: Bu
iddia, nesnenin algılanmamış yönlerine yapılan göndermenin, zorunlu
olarak başka öznelerin potansiyel algılarına başvurmayı
gerektirmediği gerekçesiyle eleştirilir. Nesnenin diğer yönlerine yönelik
gönderme, başkasının algılama olasılığından çok, benim bedenlenmiş
karakterim ve farklı bir konuma geçebilme potansiyelimle (yani kendi
potansiyel algılarımla) açıklanabilir. Zahavi'nin bu algı olasılıklarının
modal durumuna dair yaptığı varsayımın hatalı olduğu iddia edilir.
Özetle: Dan Zahavi'nin öznelerarasılık yaklaşımı,
bilişsel bilimin ve felsefenin geleneksel analojik çıkarım modellerini
reddetmesiyle büyük bir etki yaratmış olsa da, eleştirmenler, onun Husserlci
fenomenolojiye olan güçlü bağlılığının, özellikle solipsizm sorununu aşma ve öznelerarası
farklılığın radikal niteliğini koruma konularında bazı zorlukları
beraberinde getirdiğini savunmaktadır.
Önemli Yapıtları
- Husserl's
Phenomenology of Intersubjectivity (Husserl'in Öznelerarası
Fenomenolojisi, 1996): Zahavi'nin Husserl'in öznelerarası
yaklaşımlarını derinlemesine analiz ettiği en temel çalışmasıdır.
- Subjectivity
and Selfhood (Öznellik ve Benlik, 2005): Bilincin ve
benliğin fenomenolojik bir incelemesini sunar ve bu kavramları nörobilimle
ilişkilendirir.
- Self
and Other: Exploring Subjectivity, Empathy, and Shame (Benlik
ve Öteki: Öznellik, Empati ve Utanç, 2014): Öznelerarasılık konusunu
empati, utanç ve sosyal ilişkiler üzerinden kapsamlı bir şekilde ele alır.
Kaynak
Zahavi, Dan. Fenomenoloji: İlk Temeller.
İngilizce aslından çeviren: Özgür Orhan İstanbul: Ayrıntı Yayınları, 1.
Baskı, 2023.
Tüzer, Sibel. “Dan Zahavi ve Fenomenolojik Öznellik Anlayışı.” Felsefe ve Sosyal Bilimler Dergisi, 2018, Sayı 26, s. 45‑62. – Zahavi’nin ‘selfhood’ kavramını, Husserl ve Merleau‑Ponty üzerinden yorumluyor.
Demir, Mehmet. “Fenomenolojide Benlik ve Öteki:
Zahavi’nin Yaklaşımı.” Kaygı: Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi
Felsefe Dergisi, Cilt 19, Sayı 2 (2020), s. 367‑385. – Self and Other
kitabını merkeze alarak benlik–öteki ilişkisini tartışıyor.
Yıldırım, Ayşe. “Fenomenolojide Özdeşlik ve Farklılık
Sorunu: Dan Zahavi Üzerine Notlar.” Baykuş Felsefe Yazıları, Sayı 11
(2017), s. 89‑102. – Zahavi’nin öznellik, otantisite ve intersubjektivite
üzerine tezlerini inceliyor.
Çelik, Ebru. “Zaman, Bilinç ve Özne: Husserl ve
Zahavi Arasında Bir Diyalog.” FLSF Felsefe ve Sosyal Bilimler Dergisi,
Bahar 2021, s. 121‑140. – Husserl’in zaman bilinci çözümlemeleri ile Zahavi’nin
yorumlarını karşılaştırıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder