Andy Clark: Biyografi ve Felsefi Konumu
Andy Clark (d. 1957), İngiliz bir filozoftur. Halen
Edinburgh Üniversitesi Felsefe Bölümü'nde profesör olarak görev yapmaktadır.
Clark'ın felsefi konumu, zihin felsefesindeki Bilişsel
Bilim (Cognitive Science) akımının en ileri noktası olan "Genişlemiş
Biliş" (Extended Cognition) tezine dayanır. Clark, bilinci anlamanın
yolunun sadece beyin biyolojisine değil, aynı zamanda bedenin, çevrenin ve
teknolojinin zihinle kurduğu dinamik ilişkiye bakmaktan geçtiğini savunur.
Ana Tezler
Clark'ın felsefesinin merkezinde yer alan, zihin
felsefesinde devrim yaratan üç temel tez şunlardır:
1. Genişlemiş Zihin Tezi (The Extended Mind Thesis - EMT)
Bu, Clark'ın en ünlü ve en etkili tezidir (David Chalmers
ile birlikte kaleme alınmıştır).
- Tanım:
Bilişsel süreçler (düşünme, hatırlama, hesaplama), yalnızca beyinde değil,
aynı zamanda kafatası dışındaki çevresel araçlara ve nesnelere de
yayılabilir. Bu dışsal araçlar, zihnin geçici veya kalıcı bir parçası
haline gelir.
- Kilit
Kavram (Parite İlkesi): Eğer bir dışsal araç (defter, akıllı telefon,
bir sopa) olmasaydı, normalde kafatası içinde gerçekleştireceğimiz
bir işlevi (örneğin bir telefon numarasını hatırlamak veya karmaşık bir
hesaplama yapmak) gerçekleştiriyorsa, o araç bilişsel sistemin nedensel
değil, kurucu bir parçasıdır.
- Örnek:
Alzheimer hastası Otto'nun not defteri, beynindeki biyolojik belleği gibi,
inançlarını ve bilgilerini depoladığı ve geri çağırdığı için zihninin bir
parçasıdır.
2. Bedensel Biliş (Embodied Cognition)
Clark, zihnin temel işlevinin sadece dünyaya dair soyut
temsiller oluşturmak olmadığını savunur.
- Tanım:
Bilişsel süreçler, sadece beynin ürünü değil, organizmanın bedensel
yeteneklerine ve hareketlerine sıkı sıkıya bağlıdır. Bedenin yapısı,
yetenekleri ve çevreyle etkileşimi, düşünme biçimimizi derinden etkiler.
- Örnek:
Bir robotun dünyayı keşfetme biçimi, sensörlerine ve motor becerilerine
bağlıdır. İnsan bilişi de böyledir; elimizin ve gözümüzün yapısı, dünyayı algılama
ve problem çözme biçimimizi sınırlar ve yönlendirir.
3. Öngörülü İşlemleme (Predictive Processing / Predictive
Coding)
Clark, bilişsel süreçlerin temel işlevini, dünyayı tahmin
etme üzerine kurulu bir mimari olarak görür.
- Tanım:
Beyin, sürekli olarak duyusal girdileri pasifçe işlemek yerine, aktif
olarak dünyaya dair tahminler (hipotezler) üretir. Duyusal
girdiler, bu tahminlerin ne kadar doğru olduğunu test etmek için
kullanılır. Eğer girdi ile tahmin arasında bir hata (prediction error)
varsa, beyin ya tahminini günceller ya da eylemini değiştirir.
- Felsefi
Kesişim: Bu model, bilinci daha önce tartıştığımız nedensellik ve
eylem sorunlarıyla bağlar. Zihin, sadece dünyayı temsil eden bir ayna
değil, sürekli eylem ve tahmin üreten dinamik bir kontrol
mekanizmasıdır.
Bedensel Biliş (Embodied Cognition) Tezi Andy Clark, çağdaş felsefe ve bilişsel
bilim alanında önde gelen bir düşünürdür. Özellikle bedensel biliş (embodied
cognition) ve zihnin genişlemiş hali (extended mind) kavramlarıyla tanınır.
Clark'ın çalışmaları, geleneksel bilişsel bilimdeki "beyin-merkezli"
yaklaşıma meydan okuyarak, zihni sadece beyinle sınırlı bir olgu olarak
değil, beden, çevre ve araçlarla iç içe bir süreç olarak ele alır. Bu tezini
en net şekilde 1998'de David Chalmers ile birlikte yazdığı "The Extended
Mind" makalesinde ortaya koyar 2008'de yayımlanan Supersizing the Mind: Embodiment, Action, and Cognitive Extension adlı kitabında derinleştirir 1. Temel Kavram: Bedensel Biliş Nedir? Bedensel biliş, zihinsel
süreçlerin (düşünme, algılama, karar verme) soyut bir "beyin
yazılımı" olmaktan öte, fiziksel beden ve çevresel etkileşimlerle
şekillendiğini savunur. Clark'a göre, bilişsel süreçler:
Bu yaklaşım, Descartes'ın "zihin-beden ikiliği"ne karşı bir eleştiri taşır ve bilişsel bilimi daha bütüncül kılar. 2. Genişlemiş Zihin Tezi (Extended Mind Thesis) Clark’ın en ikonik katkısı, "genişlemiş zihin" tezidir. Bu teze göre, zihin beyin veya bedenle sınırlı değildir; bilişsel süreçler dış araçlara ve çevreye uzanır.
Temel soru şudur: "Zihin nerede biter ve dünya nerede
başlar?" Clark, iki standart yanıtı reddeder:
Bunun yerine, zihin "fonksiyonel" olarak
genişler: Eğer bir dış unsur (örneğin bir defter veya akıllı telefon)
bilişsel bir rol oynuyorsa ve beyin onu "şeffaf" bir uzantı gibi
kullanıyorsa, o unsur zihnin parçasıdır. Klasik Örnek: Otto'nun Defteri
Bu, zihni "kap" (skull) ile sınırlamayı reddeder
ve bilişsel sınırların dinamik olduğunu vurgular.
3.Ana Argümanlar ve Destekleyici Unsurlar Clark,
tezini şu argümanlarla güçlendirir:
Clark, bu fikirleri nörobilim, felsefe ve AI ile
birleştirir; örneğin, beyin görüntüleme çalışmaları bedensel hareketlerin
düşünmeyi etkilediğini gösterir. 4. Eleştiriler ve EtkilerTez, bazı eleştiriler alır:
Etkileri geniştir:
Sonuç olarak, Clark'ın tezi, zihni "beyin içinde hapsolmuş" bir varlık olmaktan kurtarır ve bizi "düşünceli etten yapılmış ajanlar" olarak konumlandırır – bedenimiz ve dünyamızla sürekli dans eden varlıklar. Grok 4Fast |
Yapıt Adı (İngilizce) |
Yayımlandığı Yıl |
Odak Noktası |
Microcognition: Philosophy, Cognitive Science, and
Parallel Distributed Processing |
1989 |
Nöral ağlar ve bağlantıcılık (connectionism) yoluyla
zihinsel süreçlerin modellenmesini inceler. |
Being There: Putting Brain, Body, and World Together
Again |
1997 |
Bedensel ve Yerleşik Biliş (Embodied and Situated
Cognition) tezlerinin kapsamlı savunmasıdır. Beyni, bedenden ve çevreden
ayırmanın yanlışlığını gösterir. |
Mindware: An Introduction to the Philosophy of
Cognitive Science |
2001 |
Bilişsel bilim felsefesine genel bir giriş sunar. |
Supersizing the Mind: Embodiment, Action, and Cognitive
Extension |
2008 |
Genişlemiş Zihin Tezi'ni (EMT) daha kapsamlı
bilimsel kanıtlarla ve felsefi argümanlarla savunur. Bilişin teknolojik
araçlarla nasıl iç içe geçtiğini derinlemesine inceler. |
Surfing Uncertainty: Prediction, Action, and the
Embodied Mind |
2016 |
Öngörülü İşlemleme (Predictive Processing)
mimarisini, bilişin en temel çalışma prensibi olarak ayrıntılı bir şekilde
ele alır. |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder