Bu akım, 1970’lerden itibaren Anglo-Sakson dünyada gelişti ve Marksizmi analitik felsefenin araçlarıyla yeniden kurmayı hedefledi. “No-Bullshit Marxism” (lafı dolandırmayan Marksizm) diye de anılır.
📖 Genel Tema
- Amaç:
Marksizmi bilimsel açıklık, mantıksal tutarlılık ve metodolojik bireycilik
ilkeleriyle yeniden inşa etmek.
- Yöntem:
Analitik felsefe, mantıksal çözümleme, oyun teorisi, rasyonel seçim
teorisi, normatif adalet tartışmaları.
- Özellik:
Klasik Marksizmdeki tarihsel materyalizm, sınıf, sömürü ve adalet
kavramlarını yeniden tanımlama.
🧩 Alt Başlıklar
1. Tarihsel Materyalizm ve Determinizm
- G.A.
Cohen (Karl Marx’s Theory of History: A Defence, 1978)
- Tarihsel
materyalizmi “teknolojik determinizm” olarak savundu.
- Üretici
güçlerin gelişimi → üretim ilişkilerini belirler.
Cohen'e göre, Marxist
bir çözümleme, üretimin toplumsal ilişkileri ya da "üstyapı" düzeyindeki görüngü (fenomen)leri, ancak
bunların yapısal olarak üretim güçleriyle bağdaşabilir (yani onlara fonksiyonen
olduğunu göstererek açıklayabilir.
- Eleştiri:
Aşırı indirgemecilik.
2. Sömürü ve Sınıfın Yeniden Tanımı
- John
Roemer (A General Theory of Exploitation and Class, 1982)
- Sömürüyü
yalnızca üretim sürecinde değil, mülkiyet ve piyasa ilişkilerinde
tanımladı.
Marxizmin çözümleyici ilgisinin merkezinde sömürünün değil,
üretim varlıklarının sahipliğindeki farklılıkların (DOPA 'nın) olduğunu ileri
sürmüştür. Eğer bütün etmenler en çok gelir sağlamaya çalışmazlarsa. Roemer'e
göre sıra-dışı bir ayrıklık durumu ortaya çıkar: zengin bir etmen yoksul bir
etmenin varlıklarıyla çalışmak üzere "kira"lanabilir. Bu durumda
Marxist sömürü (kimin kimi kiraladığı) toplumsal adaletsizlik için yanıltıcı
bir ölçüt olur; ancak üretim varlıklarının sahipliğindeki farklılıkları
kullanan bir çözümleme, yoksulların dünya nimetlerinden yoksun kaldıkları
yolundaki doğru etik sonuca ulaşabilir. (M.D.S.)
- Oyun
teorisi ve genel denge modelleriyle sınıf analizini yeniden kurdu.
3. Rasyonel Seçim ve Metodolojik Bireycilik
1980'lerde, çağdaş analitik yaklaşımlara duyulan ilgi,
birtakım Marxist toplumsal bilimcilerin neo-klasik iktisatta geniş ölçüde
kullanılan -oyun kuramı, optimizasyon kuramı ve genel denge kuramı gibi
matematiksel yöntemlerin Marxizmin konularına uygulamalarına yol açmıştır.
Genel olarak bu yön temler, bireysel açıklamalara dayanır: herhangi bir
toplumsal görüngüyü açıklamak, belli amaçların peşinden koşan bireylerin
özgürce, o görüngüyü üretecek biçimlerde hareket etmeyi seçeceklerini
göstermektir. (M.D.S.)
- Jon
Elster (Making Sense of Marx, 1985)
- Marksizmi
rasyonel seçim teorisiyle açıklamaya çalıştı.
- “Metodolojik
bireycilik” → toplumsal süreçleri bireylerin tercihleri üzerinden
açıklama.
Bireyselci bir bakış açısından Marxist metodoloji üstüne en
kapsamlı araştırmayı yapmıştır. Bireysel hareketlerin yapılarla sınırlı
olduğunu kabul eden işlevselci yaklaşımın tersine, Elster bireyselci
açıklamada, ortaklaşa hareketin üstüste toplanan bireysel eylemler olarak
yorumlanması gerektiğini ileri sürmektedir. Dolayısıyla, bireysel
varlık-birimleri olarak sınıfların kendileri, toplumsal açıklamada
önemsizdirler. (M.D.S)
- Eleştiri:
Marksizmin kolektif ve yapısal boyutunu zayıflatmak.
4. Adalet ve Eşitlik Tartışmaları
- G.A.
Cohen (geç dönem) → Rawls ile diyalog.
- If
You’re an Egalitarian, How Come You’re So Rich? (2000).
- Marksizmi
adalet teorisiyle buluşturdu.
- George
E. McCarthy → Marx’ın Aristotelesçi adalet boyutunu yeniden gündeme
getirdi.
5. Siyaset ve Demokrasi
- Analitik
Marksistler, klasik Marksizmin “bilimsel sosyalizm” iddiasını yumuşatarak,
demokratik sosyalizm ve normatif siyaset felsefesiyle köprü kurdular.
- Liberal
egalitaryenizm (Rawls, Dworkin) ile Marksizm arasında tartışma alanı
açtılar.
🧩 Sentez
- Analitik
Marksizm, klasik Marksizmin “bilimsel” iddiasını korumak isterken, onu
çağdaş felsefe ve sosyal bilimlerle uyumlu hale getirmeye çalıştı.
- Güçlü
yanı: Kavramsal açıklık, metodolojik titizlik.
- Zayıf
yanı: Tarihsel ve diyalektik boyutu zayıflatması, yapısal analiz yerine
bireyci modellere kayması.
- Yine
de 21. yüzyılda Marksizmin adalet, eşitlik, demokrasi
tartışmalarına açılmasında önemli bir köprü işlevi gördü.
🧩 Sentez
- Köprüler:
Analitik Marksizm, Marksizmi çağdaş felsefe ve sosyal bilimlerle (adalet
teorisi, oyun teorisi, rasyonel seçim) buluşturarak kavramsal açıklık
sağladı.
- Kopuşlar:
Diyalektik, tarihsel bütünlük ve artık değer merkezli sömürü teorisini
zayıflattı; bireyci ve normatif bir Marksizm yorumu ortaya çıktı.
Eleştiri
Analitik Marxistlerin hem yöntemlerine hem öze ilişkin
savlarına karşı-kanıtlar geliştirilmiştir. Gerek Wood (1981) ve gerek Lebowitz
(1988). Marxist bir araştırma yapmanın aracı olarak metodolojik bireyciliğin ne
denli uygun olduğunu sorgulamışlardır. Lebowitz için Marxist kuram bireylerin
içinde hareket ettikleri yapıların, dolayısıyla da o yapıların tarihsel ve
diğer belirleyicilerine epistemolojik bir öncelik tanınması anlayışından
ayrılamaz. Wood da diyalektik kavramını merkeze alarak buna benzer bir
metodolojik eleştiri yapmıştır. Wood'a göre Marx'ın görüşü, toplumun gerçek ölçüsünün
onun öz doğasını kapsayan basit bir ön görüden ibaret olmakla, Hegelci
diyalektiğin biçimine girmektedir. Wood'un metodolojik eleştirisi, Roemer'in
üretim varlıklarının sahipliğindeki farklılıklar (DOPA) kavramının ölümsüzlüğü
savının eleştirisine varıyor: ona göre materyalist bir bakış olarak, Marxizm
kapitalizmin ahlaki bir eleştirisine yer veremez; kapitalizmin içindeki olay ve
ideolojilerin ekonomik yapı tarafından önceden belirlenmiş olarak anlaşılması
gerekir. MDS
MDS : Marksist Düşünce Sözlüğü, Tom Bottomore, İletişim Yayınları
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder