20. yüzyıl bilgi felsefesi, iki büyük düşünsel gelenek etrafında şekillendi: Analitik felsefe (özellikle Anglo-Amerikan dünyasında) ve Kıta felsefesi (Avrupa merkezli). Bu iki yaklaşım, bilgiye dair soruları hem yöntem hem de içerik açısından farklı biçimlerde ele aldı.
Açıklama
- Analitik
felsefe, bilgiye dair soruları çözümleyici, mantıksal ve bilimsel bir
çerçevede ele alır.
- Kıta
felsefesi, bilginin tarihsel, kültürel ve varoluşsal boyutlarını
vurgular.
- Aralarındaki
fark, yalnızca yöntem değil, bilginin ne olduğuna dair temel
varsayımlarda da görülür.
3. Akademik ve Kurumsal Dönüşüm
- Felsefe
bölümleri: Anglo-Amerikan üniversitelerinde artık “epistemik adalet”,
“bilgi ve güç”, “feminist epistemoloji” gibi dersler yaygınlaşıyor.
- Yayınlar:
Episteme, Social Epistemology, Hypatia, Feminist
Philosophy Quarterly gibi dergilerde kıta etkili epistemoloji
çalışmaları artıyor.
- Kavramlar:
“Epistemik öznellik”, “epistemik sorumluluk”, “epistemik marjinallik” gibi
kıta felsefesine yakın kavramlar, Anglosakson literatürde yer buluyor.
21. yüzyılda bilgi teorisi (epistemoloji), kıta felsefesinin
etkisiyle Anglosakson dünyada belirgin biçimde dönüşüme uğradı. Bu etki
doğrudan bir “yer değiştirme” değil, daha çok tematik ve metodolojik bir
genişleme olarak gerçekleşti. Özellikle erdem epistemolojisi ve sosyal
epistemoloji gibi alanlarda kıta felsefesinin izleri açıkça görülüyor.
Kıta Felsefesinin 21.
yy. Epistemolojiye Etkileri
1. Bilgi–İktidar İlişkisi (Foucault etkisi)
- Epistemik
adalet kavramı (Miranda Fricker), Foucault’nun bilgi–iktidar
çözümlemeleriyle örtüşür.
- José
Medina gibi sosyal epistemologlar, epistemik marjinallik ve tanıklık
adaletsizliği gibi konuları kıta felsefesiyle harmanlar.
2. Özne ve Karakter (Heidegger, Gadamer etkisi)
- Linda
Zagzebski’nin erdem epistemolojisi, bilginin yalnızca bilişsel yetilerle
değil, entelektüel karakter erdemleriyle edinildiğini savunur.
- Bu
yaklaşım, kıta felsefesindeki “özne–dünya ilişkisi” ve “anlama”
kavramlarıyla paralellik taşır.
3. Toplumsal ve Tarihsel Bağlam (Hermeneutik ve Eleştirel
Teori etkisi)
- Bilgi
artık evrensel ve bağlamdan bağımsız değil; tarihsel, kültürel ve
toplumsal bağlamda şekillenen bir yapı olarak görülüyor.
- Linda
Alcoff’un Real Knowing adlı çalışması, gelenek, önyargı, güç ve
siyasetin bilgi üzerindeki etkisini vurgular ve analitik–kıta ayrımını
aşmayı önerir.
4. Disiplinlerarası Açılım
- Feminist
epistemoloji, postkolonyal epistemoloji ve dijital epistemoloji gibi
alanlar, kıta felsefesinin eleştirel ve bağlamsal yaklaşımını Anglosakson
dünyaya taşır.
- Bu
alanlar, klasik epistemolojinin bireyselci ve evrenselci varsayımlarını
sorgular.
🔗 Sonuç
- 21. yy. bilgi teorisi, kıta felsefesinin etkisiyle Anglosakson dünyada tematik
olarak genişledi, normatif olarak derinleşti, ve toplumsal
bağlamlara açıldı.
- Bu
etki, özellikle erdem epistemolojisi ve sosyal epistemoloji gibi alanlarda
karakter, bağlam, adalet ve güç ilişkileri üzerinden kendini
gösteriyor.
- Ancak bu etki, klasik analitik epistemolojiyi tamamen terk etmek değil; onu eleştirel ve bağlamsal bir düzleme taşımak şeklinde gerçekleşiyor
Özet
- Başlangıçta:
Erdem epistemolojisi, kıta felsefesinin etik boyutunu Anglosakson
epistemolojiye taşır.
- 2000’ler
sonrası: Sosyal epistemoloji, kıta felsefesinin toplumsal bağlam ve
iktidar eleştirisiyle birleşir.
- Bugün:
Dijital epistemoloji ve yapay zekâ tartışmaları, kıta felsefesinin
eleştirel mirasını Anglosakson dünyada yeniden üretir.
- Başlangıçta:
Katı mantıkçı-dilci yapı → biçimsel analiz, gerekçelendirme odaklı.
- 1990’lardan
itibaren: Erdem epistemolojisi → karakter, niyet, etik boyut.
- 2000’ler
sonrası: Sosyal epistemoloji → toplumsal süreçler, tanıklık,
kurumlar.
- 2010’lar
ve sonrası: Kıta etkisi → bilgi–iktidar, temsil, epistemik adalet.
- Bugün:
YZ epistemolojisi bile artık etik ve karakter temelli tartışılıyor.
Neden Anglo-Sakson Ağırlıklı?
Disiplinleşme: “Social Epistemology” adıyla dergiler, araştırma merkezleri ve metodolojik tartışmalar özellikle ABD ve İngiltere’de kurumsallaştı.
Analitik gelenek: Epistemoloji zaten analitik felsefenin merkezinde olduğu için, sosyal boyutun eklenmesi doğal bir genişleme oldu.
Kıta geleneği: Kıta felsefesi epistemolojiyi daha çok bilgi–iktidar, hakikat rejimleri, fenomenoloji veya eleştirel teori üzerinden tartıştı









Hiç yorum yok:
Yorum Gönder