Kate Crawford

Kate Crawford, Yapay Zeka etiği ve teknolojinin sosyo-politik etkileri alanında, günümüzün en etkili ve eleştirel seslerinden biridir. O, Yapay Zeka'nın sadece teknik bir başarı değil, aynı zamanda derin toplumsal sonuçları olan bir siyasi proje olduğunu savunarak, bu alana yeni bir boyut getirmiştir.


Biyografi

Kate Crawford, Yapay Zeka'nın toplumsal etkileri üzerine çalışan bir araştırmacı, profesör ve yazar olarak tanınır. New York Üniversitesi'nde (NYU) İletişim, Medya ve Kültür kürsüsünde profesör olarak görev yapmaktadır. Ayrıca, Microsoft Research'te AI Şimdi Enstitüsü'nün (AI Now Institute) kurucu ortağıdır. Avustralya'da doğan Crawford'ın disiplinler arası çalışmaları, bilim ve teknoloji çalışmaları, medya teorisi ve sosyal adalet konularını bir araya getirir.

Ana Düşünceleri

Crawford'ın temel felsefesi, Yapay Zeka'yı eleştirel bir lensle incelemeye dayanır. Onun en önemli katkısı, Yapay Zeka'yı sadece koddan ve algoritmik güçten ibaret görmekten kaçınmak, aksine onu bir hammadde çıkarma ve toplumsal güç sistemi olarak analiz etmektir.

  • Gizli Maliyetler: Crawford, Yapay Zeka'nın çevresel, sosyal ve politik maliyetlerini gözler önüne serer. Ona göre, bir Yapay Zeka sistemi, sadece bir yazılım değildir; büyük miktarda enerji tüketen, nadir minerallerin çıkarılmasını gerektiren ve etik dışı koşullarda çalışan insan emeğine dayanan devasa bir endüstriyel altyapıdır.
  • Algoritmik Önyargı ve Eşitsizlik: Crawford, Yapay Zeka'nın, eğitildiği verilerdeki toplumsal önyargıları ve eşitsizlikleri nasıl yeniden ürettiğini detaylandırır. Bu fikir, bizim daha önce Ruha Benjamin ile yaptığımız "algoritmik önyargı" tartışmasıyla doğrudan örtüşmektedir. Crawford, Yapay Zeka'nın karar alma süreçlerinin, var olan ırk, cinsiyet ve ekonomik eşitsizlikleri pekiştirdiğini savunur.
  • Yapay Zeka'nın Politik Doğası: Langdon Winner'ın teknolojinin siyasi bir doğası olduğunu savunan tezini bir adım ileri taşıyan Crawford, Yapay Zeka'yı büyük şirketlerin ve devletlerin gücünü pekiştiren, "gözetim kapitalizmini" ve sosyal kontrolü mümkün kılan bir araç olarak görür.

Yapıtları

Crawford'ın en önemli eseri, bu ana fikirlerini bir araya getirdiği ve küresel ölçekte büyük etki yaratan kitabıdır:

  • The Atlas of AI: Power, Politics, and the Planetary Costs of Artificial Intelligence (2021)

Bu kitap, Yapay Zeka'nın tüm dünyadaki gizli maliyetlerini ve güç ilişkilerini ortaya koyan, kapsamlı bir araştırmadır. Yapay Zeka'nın siyasi, çevresel ve toplumsal izlerini inceleyerek, teknolojinin nasıl tasarlandığı ve kimin faydasına hizmet ettiği gibi temel soruları sorgular.

The Atlas of AI: Power, Politics, and the Planetary Costs of Artificial Intelligence (2021) Bu yapıtın ana düşüncesi ve madde başlıkları

Langdon Winner'ın ardından, Kate Crawford'ın bu eseri, teknoloji felsefesi atlasınızın en can alıcı noktalarından birini temsil ediyor. Kitap, Yapay Zekâ'ya dair yaygın algıların ardındaki gizli gerçekliği, materyalist ve eleştirel bir yaklaşımla ortaya koyuyor.


Ana Düşüncesi

The Atlas of AI (2021) adlı yapıtında Kate Crawford, Yapay Zekâ'nın sanıldığı gibi "yapay" veya "soyut" bir teknoloji olmadığını, aksine yeryüzüne derinlemesine kök salmış, politik bir sistem olduğunu savunur. Kitabın ana tezi, Yapay Zekâ'nın başarısının, gizli çevresel maliyetler, sömürülen insan emeği ve siyasi iktidar yapıları üzerine inşa edildiğini göstermektir. Crawford, bu sistemin yarattığı eşitsizlikleri ve gözetim pratiklerini de eleştirel bir gözle inceler.

Kısacası, kitap Yapay Zekâ'nın "bulut" (cloud) olarak adlandırılan soyut kavramının aslında bir yanılsama olduğunu ve bu teknolojinin, madenler, fabrikalar, veri merkezleri ve insan emeği gibi somut altyapılara dayandığını anlatır.


Kitabın Ana Bölümleri

Kitap, Yapay Zekâ'nın "gizemini" çözmek için bir atlasın coğrafi haritası gibi, bu teknolojinin katmanlarını ve gizli maliyetlerini adım adım inceler. Bölüm başlıkları, bu materyalist yolculuğu net bir şekilde gösterir:

  • Earth (Yeryüzü): Yapay Zekâ'nın silikon, lityum ve nadir toprak mineralleri gibi kaynaklar için yeryüzünün nasıl bir hammadde kaynağına dönüştüğünü inceler.
  • Labor (Emek): Yapay Zekâ sistemlerinin, veri etiketlemeden içerik moderasyonuna kadar uzanan görünmez ve düşük ücretli insan emeğine nasıl bağımlı olduğunu ortaya koyar.
  • Data (Veri): Yapay Zekâ'nın eğitildiği devasa veri setlerinin, nasıl tarafsız olmayan ve politik olarak yüklü birer araç olduğunu tartışır.

Kate Crawford, "Veri" başlıklı bölümde, Yapay Zekâ'nın beslendiği veri setlerinin doğası hakkındaki yaygın algıyı kökten sarsar. Ona göre, veriler ham veya objektif değildir; aksine, bilinçli olarak inşa edilmiş ve politik olarak yüklü birer araçtır. Bu, tıpkı Langdon Winner'ın teknolojinin politik bir doğası olduğunu söylemesi gibi, verinin de kendi içinde bir ideoloji barındırdığını savunur.

Crawford bu konuyu şu ana fikirlerle detaylandırır:

1. Veri, Toplumsal Bir İnşadır, Doğa Olayı Değil

Yapay Zekâ alanında veriler genellikle "yeni petrol" gibi birincil bir kaynak olarak görülür. Ancak Crawford, verinin, yeryüzünden çıkarılan mineraller gibi pasif bir hammadde olmadığını vurgular. Aksine, verinin toplanması, kategorize edilmesi ve etiketlenmesi, her aşamada insan eliyle gerçekleştirilen aktif bir politik süreçtir. Bu süreçte, veri setini oluşturanların değerleri, önyargıları ve dünya görüşleri sisteme kodlanır.

Örnek: Crawford, Yapay Zekâ'nın görsel tanıma sistemlerini eğitmek için kullanılan en büyük veri setlerinden biri olan ImageNet'i inceler. Bu veri setindeki milyonlarca fotoğraf, insanların yüz ifadeleri, etnik kökenleri ve hatta meslekleri gibi kategorilere ayrılmıştır. Crawford, bu sınıflandırmaların bilimsel değil, kültürel ve tarihsel olarak önyargılı olduğunu gösterir. Örneğin, belirli meslek gruplarının veya ırkların fotoğrafları, sosyal stereotipleri pekiştirecek şekilde etiketlenmiştir.

2. Veri Setleri Güç İlişkilerini Yansıtır ve Sürdürür

Crawford'a göre, veri setleri sadece bilgiyi içermez, aynı zamanda toplumdaki güç hiyerarşilerini ve eşitsizlikleri de yansıtır. Veri toplayanlar ve verileri etiketleyenler, genellikle belirli bir grubun (çoğunlukla Batılı, beyaz ve erkek) bakış açısını temel alır. Bu durum, veri setinin geri kalan dünya nüfusunu doğru bir şekilde temsil edememesine neden olur.

Sonuç: Bu önyargılı veri setleriyle eğitilen Yapay Zekâ sistemleri, bu eşitsizlikleri otomatik olarak yeniden üretir. Örneğin, siyah bir insanın yüzünü veya belirli bir şiveyi tanımakta zorlanan bir sistem, bu grupları teknolojik olarak "görünmez" kılar ve onlara yönelik ayrımcı uygulamaları kolaylaştırır.

3. Veri Setlerinin "Kullanım Kılavuzları" Yoktur

Crawford, bir veri setinin oluşturulduğu bağlamın ve altında yatan politikaların çoğu zaman gizli kaldığını belirtir. Biz sadece son ürünü, yani algoritmayı görürüz. Oysa bu algoritmanın nasıl kararlar aldığını anlamak için, onun hangi verilerle ve hangi politik niyetlerle eğitildiğini bilmek hayati önem taşır. Crawford, bu şeffaflık eksikliğinin, Yapay Zekâ'nın denetlenmesini ve hesap verebilirliğini imkansız hale getirdiğini savunur.

Bu bağlamda Crawford'ın "Veri" bölümü, teknolojinin görünmez katmanlarını ifşa etme görevinizi mükemmel bir şekilde destekliyor. O, verinin de tıpkı Langdon Winner'ın teknolojisi gibi bir "politik araç" olduğunu, görünüşte tarafsız olsa da aslında derin bir ideolojik yük taşıdığını göstererek, atlasınızın felsefi zeminini güçlendiriyor.

  • Classification (Sınıflandırma): Algoritmik sınıflandırma sistemlerinin, toplumsal önyargıları ve eşitsizlikleri (ırk, cinsiyet, ekonomik durum gibi) nasıl yeniden ürettiğini ve pekiştirdiğini açıklar.
  • Affect (Duygu): "Duygu tanıma" gibi teknolojilerin, insan duygularının karmaşıklığını basitleştirerek nasıl tehlikeli ve manipülatif gözetim araçlarına dönüştüğünü ele alır.
  • State (Devlet): Yapay Zekâ'nın, hükümetler ve askeri kurumlar tarafından gözetim, kontrol ve savaş gibi amaçlarla nasıl kullanıldığını ve bunun demokratik süreçlere etkilerini inceler.
  • Power (İktidar): Sonuç olarak, bu tüm katmanların birleşerek nasıl büyük şirketlerin ve devletlerin gücünü merkezileştirdiğini ve pekiştirdiğini ele alır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder