Felsefe Tarihi

Akımlar

Kavramlar

Felsefe Alanları

Düşünürler

Düşünürler (21.yy)

Düşünürler (20.yy)

Düşünürler (21. yy)

Charles Taylor

Kanadalı bir filozof, siyaset bilimci ve entelektüeldir. 5 Kasım 1931'de Montreal, Quebec, Kanada'da doğmuştur.

Eğitim Hayatı: Taylor, 1939-1946 yılları arasında Selwyn House School ve 1946-1949 arasında Trinity College School'da eğitim gördü. McGill Üniversitesi'nde tarih alanında lisans derecesini (BA) 1952'de tamamladı. Rhodes Bursu ile Oxford Üniversitesi Balliol College'a geçti ve 1955'te felsefe, siyaset ve ekonomi alanında birinci sınıf onur derecesiyle BA aldı. Aynı üniversitede 1961'de "Toplumsal Bilimlerde Açıklama" başlıklı teziyle doktora (PhD) derecesini aldı; tez danışmanı Sir Isaiah Berlin'di.

Kariyer Hayatı: Taylor, 1976-1981 yılları arasında Oxford Üniversitesi'nde Chichele Sosyal ve Siyasi Teori Profesörü olarak görev yaptı ve All Souls College üyesiydi. Uzun yıllar McGill Üniversitesi'nde siyaset bilimi ve felsefe profesörü olarak çalıştı; şu anda emekli profesördür. Emekliliğinin ardından Northwestern Üniversitesi'nde hukuk ve felsefe alanında mütevelli heyeti profesörü olarak görev yaptı. Siyasi olarak aktif olan Taylor, sosyal demokrat Yeni Demokrat Parti (NDP) için 1962, 1963, 1965 (Mount Royal) ve 1968 (Dollard) federal seçimlerinde aday oldu; 1965'te NDP'nin Quebec bölüm başkanlığını yaptı.

Taylor, felsefi antropolojiye odaklanan bir "monomaniak" olarak kendini tanımlar; Hegel, Wittgenstein, Heidegger ve Merleau-Ponty'den etkilenmiştir. Doğalcılığı reddeder ve hermeneutik, fenomenoloji ile alternatif bir yaklaşım geliştirir. Komüniteryen olarak liberal teorinin atomist birey anlayışını eleştirir. Din felsefesi ve sosyolojisinde sekülerleşme tezini sorgular; modernitenin dini çeşitlendirdiğini savunur.


Charles Taylor (1931)

 "Aydınlanma Tasarısı"nın bina edildiği temel varsa­yımlara ilişkin yaptığı ayrıntılı eleştirilerle XX. yüzyılın ikinci yarısında adından en çok söz ettiren felsefecilerden biri konumuna gelen Amerikalı felsefeci.

 Taylor'un eleştirilerinin kapsamını alabildi­ğine geniş bir sorunlar, ilgiler ve alanlar yelpazesi oluşturur. Bu geniş yelpazenin köşetaşları çok genel anlamda şu biçimde sıralanabilir: insan eyleyeni bağlamın­da "özdeşlik" ile "ben", toplum bilimleri bağlamında "yorumlama ile açıklama ayrımı", etik bağlamında "demokratik ey­lem biçimleri" ve üstfelsefe bağlamında "bilgikuramının açmazları".

Aydınlanma­nın bilgikuramından geleneksel dil ku­ramlarına, felsefenin perennial (demirbaş) sorunlarından çağdaş toplumun karşılaştığı sorunlara  değin  sunduğu  özgün eleştirilerinin "çözümleyici felsefe" ile "kıta felsefesi"nin değişik ilgi ve yakla­şımları arasında uyumlu bir bütünlük ku­rabilmiş olması da ayrıca dikkat çekicidir. Taylor'un düşüncesinin ana doğrultusunu, yetkin bir felsefe uslamlamasına ilişkin yetkin bir anlayışın ancak bu uslamlamaların kökenlerinin iyi değerlendi­rilmesiyle, değişen bağlamların, başkalaşan anlamların tam anlamıyla yakalan­masıyla olanaklı olduğu düşüncesi oluş­turmaktadır. Kuşkusuz böyle bir kalkış noktası Taylor'un düşüncelerine, çoğu durumda belli kuramlar, belli anlama ya da değerlendirme dilleri aracılığıyla açıl­mış ve yürünmüş düşünsel yolların betimlenebilmesi için "tarihsel yeniden kurmalar" etkinliğini de katmaktadır. Tay­lor'un genel düşüncesinin bu ayırt edici özelliği, Hegel'in felsefesine yakınlığını açığa çıkarmanın yanında, onu Gadamer tarafından dillendirilen bilgi kuramsal kazanım adına ortaya konan doğruluk ile yan­lışlık gibi birtakım bilgikuramsal ayrımlar ya da ikilikler karşısında korunaklı kıl­maktadır.

En önemli ilk yazılarında Taylor, ge­nelde daha çok toplum bilimleriyle, daha özeldeyse ruhbilimde açıklamanın değergesi sorunuyla ilgilenmiştir. Nitekim 1967 yılında yayımladığı Davranışın Açıklanması (The Explanation of  Behaviour) başlıklı kitap, temelde yönelmişliğe konu bir ey­lemin açıklanmasının ister istemez söz konusu eylemin sonuçlarına ilişkin salt nedensellik kuramlarıyla açıklayamaya­cak erekbilgisel bir yaklaşımı gerekli kıla­cağından hareketle, ruhbilimdeki "dav­ranışçılık" yaklaşımının yetersizliğini sav­lamaktadır. 1971 yılında The Review of Me­taphysics adlı dergide yayımlanan ünlü makalesi "Interpretation and the Science of Man"de ("Yorumlama ve İnsan'ın Bilimleri") ise Taylor, bu aynı savın kap­samını siyaset ile toplumsal çözümleme alanlarını da içerecek biçimde genişlete­rek, "yalınkat olgular"ı dışsal yaklaşımlar doğrultusunda  açıklama  girişimlerinin, insan eyleyenini anlamaya yönelik doyu­rucu bir anlama sunmayacağı gibi, kendi terimleri içinde de tutarsızlık barındırdı­ğını ileri sürmektedir.

Taylor'un bu dü­şüncelerine ve ortaya koyduğu hemen bütün incelemelere, XVII. yüzyılın bi­limsel devrimleri ile daha sonrasında temellendirilen bilgikuramına karşı gelişti­rilen ana uslamlamanın uzantıları olarak bakılabilir. Taylor, bilgikuramı geleneği­nin insan doğası da dahil olmak, üzere farklı varlıklar arasında doğa ayrımı gö­zetmeyen "atomcu" bir yaklaşıma da­yanması nedeniyle insan yaşamını kav­rama edimini çarpıttığını, böylelikle de bilen özne ile bilinen nesne arasında in­sanlık alanını oldukça daraltan çok kes­kin bir ayrıma gittiğini belirtmektedir.

Felsefe Sözlüğü- A.Baki Güçlü; Erkan Uzun; Serkan Uzun; Ü.Hüsrev Yoksal-Bilim ve Sanat Yayınları 

Charles Taylor'ın "Multiculturalism and 'The Politics of Recognition'" (1992) Yapıtı

Charles Taylor'ın 1992 tarihli kitabı Multiculturalism and "The Politics of Recognition" (Türkçe'ye "Çokkültürlülük ve Tanıma Politikaları" olarak çevrilebilir), modern demokrasilerde kimlik, tanıma ve kültürel çeşitlilik sorunlarını ele alan seminal bir eserdir. Kitap, Princeton University Press tarafından yayımlanmış olup, Taylor'ın aynı adlı denemesini temel alır. Bu deneme, 1992'de University Center for Human Values'da verilen bir konferans konuşmasına dayanır ve Amy Gutmann tarafından derlenmiştir. 1994'te genişletilmiş baskısı çıkmış, bu baskıda Taylor'ın denemesine ek olarak Jürgen Habermas, Anthony Appiah, Susan Wolf, Steven C. Rockefeller ve Michael Walzer gibi düşünürlerin yorumları yer alır. Kitap, toplam 112 sayfa civarındadır ve Taylor'ın komüniteryen felsefesini (toplulukçu yaklaşım) yansıtır; bireysel haklar ile kolektif kimlikler arasındaki gerilimi tartışır.

Yapıt, modernitenin bireysel özgünlük (authenticity) arayışını ve bunun kültürel tanıma talepleriyle bağlantısını inceler. Taylor, Batı liberalizminin bireysel haklara odaklanan "farklılık körlüğü" (politics of universalism) yaklaşımını eleştirir ve bunun yerine "farklılık politikası" (politics of difference) olarak adlandırdığı bir modeli önerir. Bu model, kültürel grupların hayatta kalma ve saygı görme hakkını vurgular. Kitap, Kanada'daki Quebec milliyetçiliği gibi somut örnekler üzerinden tartışır ve çokkültürlülüğün demokrasiye katkılarını savunur.

Kitabın Yapısı

Kitap, esas olarak Taylor'ın "The Politics of Recognition" adlı uzun denemesinden oluşur ve şu bölümleri içerir:

  • Giriş (Amy Gutmann): Çok kültürlülük tartışmasının bağlamını sunar ve Taylor'ın tezlerini çerçeveler.
  • Ana Deneme (Taylor): Tanıma kavramını tarihsel ve felsefi olarak analiz eder. Deneme, bireysel ve kolektif kimliklerin tanınmasının modern demokrasilerdeki rolünü tartışır.
  • Yorumlar (Genişletilmiş Baskı): Habermas'ın "Struggles for Recognition in the Democratic Constitutional State" gibi eleştirileri; Taylor'ın yanıtlarıyla birlikte. Bu kısım, kitabın diyaloğa açık yapısını vurgular.

Taylor, denemeyi iki ana kısma ayırır: Birincisi, bireysel kimlik ve tanımanın psikolojik boyutunu (örneğin Hegel'in efendi-köle diyalektiği ve Rousseau'nun özgünlük etiği); ikincisi, kolektif kimlik ve çokkültürlülüğün siyasi sonuçlarını inceler.

Ana Tezler

Taylor'ın yapıtı, şu temel tezler etrafında döner:

  1. Tanıma ve Kimlik İlişkisi: Kimlik, ötekilerin tanımasıyla oluşur. Tanınmama veya yanlış tanıma, birey ve gruplarda "ezilmiş benlik" (damaged self) yaratır. Taylor, bunu modernitenin özgünlük etiğiyle bağlar: Bireyler ve kültürler, kendilerine özgü yollarla tanınmayı talep eder. Bu, eşitlik politikalarının ötesinde bir "farklılık politikası" gerektirir.
  2. Farklılık Körlüğü vs. Farklılık Politikası: Liberal demokrasilerin bireysel haklara dayalı yaklaşımı (örneğin ABD Anayasası), kültürel farklılıkları görmezden gelir ve asimilasyonu teşvik eder. Taylor, bunun yerine Quebec gibi örneklerde görülen kolektif hakları savunur: Kültürel grupların dil, eğitim ve geleneklerini koruma hakkı vardır. Ancak bu haklar, bireysel özgürlükleri kısıtlamamalıdır (örneğin zorunlu kültürel sadakat).
  3. Çokkültürlülük ve Demokrasi: Çokkültürlülük, demokrasiyi zenginleştirir ama gerilim yaratır. Taylor, "eşit saygı" (equal respect) ile "eşit muamele"yi ayırır: Farklı kültürler eşit saygı görse de, muamele farklı olabilir (örneğin azınlıklara pozitif ayrımcılık). Bu, liberalizmin bireysel odaklı yapısını sorgular ve komüniteryen bir denge önerir.
  4. Tarihsel Bağlam: Taylor, tanıma taleplerinin Aydınlanma'dan beri evrildiğini tartışır. 18. yüzyılda bireysel onur (dignity) vurgusu, 19. yüzyılda romantik özgünlük arayışıyla birleşir. Günümüzde bu, feminist, ırkçı ve kültürel hareketlerde görülür.

Etki ve Eleştiriler

Kitap, çokkültürlülük tartışmalarını dönüştürmüş bir klasiktir; tanıma kavramını felsefi literatüre sokmuş ve Axel Honneth gibi düşünürleri etkilemiştir. Kanada politikalarında (örneğin Quebec'in dil politikaları) ve küresel çokkültürlülük tartışmalarında referans olmuştur.

Eleştiriler: Bazı liberaller (örneğin Habermas), Taylor'ın kolektif hakları bireysel özgürlükleri tehlikeye attığını söyler. Feministler ve post-kolonyal düşünürler, tanımanın kültürel esansiyalizmi teşvik edebileceğini belirtir. Taylor, yanıtlarında liberal değerlerle uyumlu bir denge aradığını vurgular.

Charles Taylor'ın Başlıca Yapıtları

Aşağıda Taylor'ın önemli kitapları kronolojik sırayla listelenmiştir. Her eserin yayın yılı ve kısa açıklaması verilmiştir (derleme veya ortak yazarlı eserler dahil). Liste, filozofun ana monograf ve makale koleksiyonlarını kapsar.

  • The Explanation of Behaviour (1964): B. F. Skinner'ın davranışçı psikolojisini sistematik olarak eleştiren bir çalışma.
  • The Pattern of Politics (1970): Siyasi kalıplar üzerine bir inceleme (felsefi makalelerinde yeniden basılmıştır).
  • Hegel (1975): Georg Wilhelm Friedrich Hegel'in felsefesini kapsamlı bir şekilde ele alır.
  • Hegel and Modern Society (1979): Hegel'in modern topluma katkısını inceler.
  • Social Theory as Practice (1983): Sosyal teori üzerine felsefi makaleler (felsefi makalelerinde yeniden basılmıştır).
  • Human Agency and Language: Philosophical Papers, Vol. 1 (1985): İnsan eylemi, dil ve ilgili temalar üzerine denemeler.
  • Philosophy and the Human Sciences: Philosophical Papers, Vol. 2 (1985): İnsan bilimlerinde doğalcılığı eleştiren denemeler; "Interpretation and the Sciences of Man" (1972) ve "The Significance of Significance: The Case for Cognitive Psychology" (1983) gibi makaleleri içerir.
  • The Malaise of Modernity (1991): Massey Lectures'a dayalı; modernitenin rahatsızlığını tartışır (ABD'de The Ethics of Authenticity olarak yayımlandı).
  • The Ethics of Authenticity (1991): Modern etikte özgünlük kavramını ele alır (The Malaise of Modernity'nin ABD versiyonu).
  • Multiculturalism and "The Politics of Recognition" (1992): Amy Gutmann tarafından derlenen; çokkültürlülük ve tanıma politikalarını tartışır (1994'te genişletilmiş haliyle yayımlandı).
  • Philosophical Arguments (1995): Felsefi denemeler derlemesi.
  • A Catholic Modernity? (1999): James L. Heft tarafından derlenen; moderniteye Katolik bakış açısı üzerine bir konferans.
  • Varieties of Religion Today: William James Revisited (2002): William James'in din çeşitliliğini yeniden yorumlar.
  • Modern Social Imaginaries (2004): Modern sosyal hayalleri inceler.
  • A Secular Age (2007): Sekülerleşme tezini sorgular; modernitenin dini çeşitlendirdiğini savunur.
  • Secularism and Freedom of Conscience (2011): Jocelyn Maclure ile; sekülerizm ve vicdan özgürlüğünü tartışır (orijinali Fransızca: Laïcité et liberté de conscience, 2010).
  • Dilemmas and Connections: Selected Essays (2011): Seçme denemeler derlemesi.
  • Retrieving Realism (2015): Hubert Dreyfus ile; felsefede realizmi yeniden kazanmayı ele alır.
  • The Language Animal: The Full Shape of the Human Linguistic Capacity (2016): İnsan dil kapasitesinin tam boyutunu inceler; doğalcılığın dil teorilerindeki çarpıklıklarını eleştirir.
  • Reconstructing Democracy: How Citizens Are Building from the Ground Up (2020): Patrizia Nanz ve Madeleine Beaubien Taylor ile; demokrasiyi yerel örneklerle yeniden inşa etmeyi tartışır.
  • Cosmic Connections: Poetry in the Age of Disenchantment (2024): Büyübozumu çağında şiiri ele alır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder