P.Natorp

Paul Natorp (1854-1924), 1885’den itibaren Marburg’da profesör olarak çalışmıştır. Die Philosophie, ihr Problem und ihre Probleme, 1911 (Felsefe, Problemi ve Problemleri) adlı yapıtı, Kant’a, Yeni Kantçılığa ve hocası Cohen’in öğretisine iyi bir giriş kitabı sayılır.

En ünlü yapıtı Platos Ideenlehre, 1903 (Platon’un İdealar Öğretisi)’dir. Bu kitabında Natorp Kant’ın kategoriler öğretisini Platon’un idealar öğretisiyle karşılaştırmış ve hatta Kant’ı Platoncu açıdan yorumlamaya çalışmıştır. Felsefe tarihi alanındaki çalışmaları, açık bir dille kaleme alınmış olmaları nedeniyle akademik çevre dışında da etkili olmuştur. Pedagog olarak Pestalozzi üstüne çalışmaları da vardır. “Birey olarak insan”ın karşısına “sosyal insan”ı koyar. Ona göre insanlık durumu içinde somut olan birey değil, topluluk ve toplumdur. Gerçi birey tamamen toplumun ve topluluğun belirlenimi altında değildir; bununla birlikte, bireyin topluluk ve toplumdan bağımsız bir varoluşu ve tanımı da yoktur. Bu yüzden her türlü bireyci öğreti, eksik bir öğretidir.

Natorp’a göre yaşamaya bilimsel yolla nüfuz edilemez. Yaşamanın bütünlüğüne ve anlamına yine ancak yaşamanın içinden varılabilir. Dolayısıyla bir genel mantık doğa bilimlerinin mantığı değil, kapsayıcı bir felsefi sistematik olmalıdır. Natorp bu görüşlerini Philosophische Systematik, 1958 (Felsefi Sistematik) adlı yapıtında geliştirir. O da hocası Cohen gibi Almanlık ile Yahudilik arasında bir bağ kurar ve sonradan “sosyal idealizm” ve “idealist sosyalizm” olarak adlandırılan yeni bir sosyalizm görüşü geliştirir. Natorp, Yeni Kantçı okullar içinde kendisinden sonra gelen sosyalist eğilimli filozofları etkilemiştir. Ayrıca öğrencisi Martin Heidegger ve teolog Friedrich Gogarten de onun görüşlerinden etkilenmişlerdir.

Kant ve Yeni Kantçılık-Doğan Özlem-Cogito  Sayı: 41-42 2005-Yapı Kredi Yayınları

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder